25 OCAK 2018 PERŞEMBE



ben burhaniyeye doğru giderken öğlene doğru ayşe kızım aradı ve evin elektriklerinin kesildiğini, bunu halletmemi söyledi. Yolda olduğumu ve akşama doğru geleceğimi söyledim ve hava karardıktan sonra ve vardığımda yemek yiyorlardı. Alet edevatı alırken ayşe bana elleriyle hazırladığı doğum günü hediyemi verdi. Şimdilik onda kalmasını ve işim bitinceye kadar korumasını istedim. Elektrik problemini çözdükten sonra eve girdim. Ayşenin benim için hazırlamış olduğu küçük bir mektup şeklindeki hediyeyi aldım. İçinde yazanları okudum ve onu cüzdanıma koyup hep saklayacağımı söyledim. Tüm gece ayşeyle epey oynadık, eğleştik. Ayşe gayet neşeli... gece yeni yatak ve ranzanın olduğu odada yatmamızı istedi. Kendisi, abisinin yeri olan ranzanın üstünde yatmak istedi. Ben de çekmece yatakta yatacakmışım. Nitekim, ayşe ve ben yattık. Ayşe hemen uyudu.

Notlar
ayşe patates kızartmasını nutellaya bandırıp yiyor. Ablasının kaşarın üstüne nutella sürmesi gibi aynı...
yumuşak g'nin istediği her harf yerine geçtiğini sanıyor. Nasıl telaffuz edildiğini öğretmek için epey uğraştım ama içinde Ğ olan kelimeleri okurken zorlanıyor.
Okuldan dönerken yolda beni dövdü. Pata küte girişti. Sebeb te, doğum gününün yakın olmadığını, daha çok zaman olduğunu söylemem... onu üzmüşüm ve yalan söylemişim.
Ders yapmak istemiyor. Sebebini de söylemiyor. Okula giderken sırtıma alma rüşveti ile konuşturdum nihayet... Tatil istiyormuş. Halbuki, sömestr tatili henüz yeni bitti.

2-3 tane A4 kağıdı alıp ortadan katlamış ve zımbalamış. Kendince bir kitap cildi hazırlamış. İçine de hem resimli hem de yazılı bir hikaye koymuş kendi zihninden... kızımın ilk hikaye kitabı... sonuncusu olacağını da sanmam.. Kendi hazırladığı hikaye kitabı. Ama konusu biraz cansıkıcı... ailesi olmayan bir çocuk... inşallah annesiyle babasının halihazırdaki durumunun yansıması değildir. Bugün canda oyuncakçıdan ayşeye oyuncak beşik aldık. Çok beğendi.
Okula giderken veya dönerken, yollarda ve özellikle merdivenlerde koşturuyor. beni de ellerimden tutarak kendine eşlik ettiriyor. Ben yaşlıyım. Koşamam dedikçe çok eğleniyor.

Özellikle her pazartesi geç uyanma uyanmak istiyor. okula gitmek istemiyor. Sanırım şimdiden pazartesi sendromu yaşıyor. Tatil sonraları hep problemli... geçenlerde okuldan dönerken burnunun acıdığını söyledi. Nitekim, ertesi gün de okula gitmedi. Biraz kırıklık var üzerinde... Okulda canını sıkan Bir şey varmış. Israr etmeme rağmen söylemedi. Sonraki günlerde biraz daha deştim. okulda can sıkan şeyin arkadaşlarından kaynaklandığını öğrendim. Konunun yalanla ilgili olduğunu da öğrendim ama detay vermedi.
Okula giderken beslenmesi için tost yapıp onu kuzucuk halinde beslenme çantasına koyuyorum. Ayşe de tostu çok sevdi. Ben de Beyaz peynir koyduğumu itiraf ediverdim. Ayrıca, yıllardır beğene beğene yediği baba yapımı sahanda yumurtada da beyaz peynir olduğunu söyledim. Bana bakışı inanılmazdı. Hem kızgın, hem memnun... mahçup bir kızgınlık ile saklanmaya çalışılan bir memnuniyet arası bir bakış...
gece misafirliğe gelen arabayataklı fatmanın resmini yaparken yüzündeki beni bile çizdi. Ayrıntılara çok dikkat ediyor. Herkesi, tek tek çizdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder