12 MAYIS 2018 CUMARTESİ


Bugün ayşe ile ilgili hiçbirşey bilmiyorum. Tüm günü annesiyle geçirdi.

11 MAYIS 2018 CUMA - PARASI HAFİF



Sabah babannesini çağırdım. Onunla kaldı. Öğlene doğru eve yetiştim. Okula giderken hava yağmurlu olduğu için uygun ayakkakbı giymesini söylememe rağmen spor ayakkabısını giydi. Yolda otlardan yolduğu küçük pisipisileri kafama atmaya çalıştı. Eğilmemi istedi rahatça atabilmek için... ben eğilmeyince yoldaki bir çakıl yığınının üzerine çıkıp kafama attı elindekileri... Bugün abdal fırınından ilk defa kaşarlı veya sosisli almadı. Hep bunları alır. Bu sefer cevizli lokum aldı. Yolda geziyi ve seyrettiği tiyatroyu anlattırdım. Unuttum diyor ama sorunca anlatıyor.
Akşam da okuldan ben aldım. Dönüş yolunda gene kafama otları atmaya devam etti. Sürekli eğilmemi istedi durdu. Eğilmedim. O da yalvardı durdu. En sonunda eğildim. Kafama fırlattı elindekileri... sabah tırmandığı çakıl yığının üstüne gene tırmandı. Ama bu sefer aşağıya kaymak için. Birkaç kere kaydı. Sonuncuda kışüstü yere düştü. Götüstü düştüm diye güldü bol bol. Akşamları eve her varışımızda uğurböceğini seyretmeye koyuluyor hemen... yolda uğurböceği çizgifilmi hakkında konuştuk biraz... pazara gittik beraber... çilek, kiraz, erik, bir de parası hafifse karpuz istedi. Fiyatı ucuz kavramını bilmiyor. Onun yerine bunu uydurmuş. Çok komikti. Bol bol güldüm. Her tezgahtan çilek, kiraz aldı, yedi. Bir de turşucuya dadndı. Ondan da kornişon turşu alıp yedi. Akşam yemeği için kızarmış tavuk istedi. Ben de içecek almaya Bim'e Ayşeyi tek başına yolladım. Boyu erişmediği için şişeyi alamadı ama görevliden yardım istedi. Kasada sıraya girdi. Ödemeyi yaptı. Paraüstünü aldı, çıktı. Aferin kızıma... kızarmış tavuğun derisini toplayıp yedi. Bana benziyor demiştim... en sevdiğim lezzete de ortak çıktı. Bütün derileri ayşe yedi. Cuma akşamları hep yaptığımız gibi süreyyayı seyrettik. (org'u elin aldığında kendine küçük süreyya dediğini yazmış mıydım? )


10 MAYIS 2018 PERŞEMBE


Sabah uyandığında babannesi evdeydi. Babannesi dün pazardan aldığımız mısırları pişirmiş. Biraz yumurta ve mısır yemiş. Öğlene doğru ben geldim ve okula doğru yola çıktık. Yeni müzenin önünde daha önceden yaş çimentoya bıraktığımız ayak izine neredeyse hergün bakıyor. Gene baktı. Yeniden bastı aynı ize... o iz uzun yıllar duracak gibime geliyor. Müzenin önündeki tratuarlarda dengede yürümek isterken düştü ve bacağı sıyrıldı. Abdal fırına kadar ses etmedi ama orada acıyor diye ağlamaya başladı. Okulda tendürdiyot ve merhem sürdürdüm. Ama hâlâ durgun ve sıkkın... benim okulda kalmamı istedi. Bahçede öbür kızlarla beraber yanlarında kaldım. Hepsine dondurma ısmarladım. Ayşe öbür kızların arasına katılmıyor. Üzülünce, canı yanınca içine kapanıyor galiba...
akşam annesiyle geldi. Bildiğim kadarıyla ilk kez aşağıya inip çöp attı. Yemekten sonra dambıl kaldırdı biraz... abisine vee bana özendi sanırım. pişti oynadık. Geçen hafta terzi mustafa ona iskambil kağıdı vermişti. Pişti oynamıştık. Gene pişti oynadık. 2. tur pişti için kağıt kararken arkasını döndü ve bakmamamı istedi. Epey uğraştıktan sonra oyuna başladık ve bütün attığım kağıtları vale ile aldı. Meğer kağıtları ayarlamış. Hilebaz... oyun oynarken de kağıtlarıma bakıyor. Hatta kağıt almak için kağıt atış sırasını bile değiştiriyor. Kağıt oyunlarına yatkınlığı var ama hile yapmaya da yatkın velet... vale ile kağıtları keserken acayip güldü, eğlendi. Sonra annesi kağıttan kule yapmayı öğretti. Becerdi kule yapmayı...

09 MAYIS 2018 ÇARŞAMBA


Sabah abisiyle kaldı. Öğlen okula götürdüm. Geçen gün aldığımız yeni ayakkabılarını giydi. Omzuma binmek te istemedi. Yürüdük. Akşam ben almaya gittim. Oyuncakçıya uğramak istedi. Candaya uğradık. Ama orada aradığı oyuncağı bulamadı. Bimde oyuncak süpürge vardı. Oraya uğrayıp satın aldık. Sonra çarşamba pazarından alışveriş ederek eve vardık. Evde ayşeyle benden başka kimse olmadığı için beraberce yemek yedik. Süpürgesi ile oynadı bol bol.

08 MAYIS 2018 SALI


Sabah babannesini çağırdım. Ayşe onu görünce pek memnun oldu. Öğlene kadar onunla kaldı. Babannesi de gayet mutlu... ayşeyle oynayıp duruyorlar. Ayşe onu gıdıklıyor ama annem gıdık almıyormuş meğer. Öğlen ben okula götürdüm. Binme duvarını gösterip bir yerin ağrıyor mu diye sordu. Omzuma alıp inme duvarına kadar götürdüm. Abdaldan kaşarlı aldı ama gene para üstünü almayı unuttu. Kaşarlıyı yolda yedi. Beslenmesinde kek var. cebindeki “1 lira ile okulda erik alacağını söyledi ama evde erik var ve yemiyor. Yanına da almıyor. Okulda parayla erik satın alma fikrinin sebebini anlamadım.

07 MAYIS 2018 PAZARTESİ


Sabah gene çok geç uyandı. Kahvaltıda dün yaptıkları keki yedi. Okuldan önce babanneye uğradık. Biraz makarna yedi ama daha ziyade bol bol babannesiyle oynadı. Ona hediye falan yaptı şekerden... yağmur yağıyor dışarda... ayşenin sevdiği hava... tramvayla okula gittik. Akşam eve geldiğinde sırılsıklamdı ve çok neşeliydi. Gene dışarı çıkıp daha çok ıslanmaya bile niyetlendi. Bütün akşam “pikniği benim ailem düzenliyor” diye sevindi. Okulda bugün gittiği sınav kağıdına baktık. Biraz fazla yanlış var bu sefer... çok dikkatsiz davranmış.

06 MAYIS 2018 PAZAR



Sabah uyanır uyanmaz, elsa ile anna resmini hatırlattı. 3-4 gündür benden printerdan resim çıkarmamı istiyor. Dün akşam da istemişti. Annesi kızar diye sabaha ertelemiştim. Googleda boyayabileceğini resimleri seçtik. Ayşe seçenek bol olunca seçim yapamaz hale geliyor. İki tane çıktı aldık. Günü telefonda video seyrederek ve oyun olarak geçirdi. Bu akşam gençkız gibi müzik eşliğinde dans etmesi şahaneydi. Kareografi falan bile yaptı. Kek yaparken annesine yardım etti. Beraber yaptılar.

05 MAYIS 2018 CUMARTESİ


Sabah uyandığında yanağını öptüm ve dudaklarım yanağına yapıştı diye epey zaman ayşeyi öptüm. Keyfi yerindeydi. Tüm günü ayşenin öğretmeniyle piknik alanı tespit etmek için gezmekle geçti ama gece arka bahçede ateş yakıp hıdrellez kutlandı komşularla... ayşe de ateşin üzerinden atladı. Gece uyurken gene dudaklarım yanağına yapıştı. Kuzucuğuna sarılıp gülümseyerek uyudu. Hatırlamışken yazayım. Her gece kuzucuğuna sarılarak uyuyor.


04 MAYIS 2018 CUMA


bugün gene evden erken çıkıp babannesine gittik ama babanne evde yoktu. Biz de yavaş yavaş yürüyerek okula gitmeye başladık. Karnının aç olup olmadığını sordum. Biraz aç olduğunu söyledi ve pideli köfte yemek istedi. Kayhanda pideli köfte ısmarladım. Tam yola çıkacakken bir müvekkilim setbaşında olduğunu ve hoşmelin getirdiğini söyledi. Setbaşına kadar gidip onu da aldık. Ardından da okula gittik. Yol boyunca ayşeye hayvanat bahçesini anlatması için ısrar ettim. Hep yaptığı gibi unuttuğunu söyledi. Ama olayları tek tek sorunca tüm ayrıntısıyla anlattı. Hiçbir şeyi unuttuğu falan yok. Ama sürekli unuttum deyip duruyor. Hayvanat bahçesinde olup bitenleri öğretmen yazdırmış hatta yazdıkları için aferin bile almış. Bloga yaz dediğimde deftere yazdım diyor.

03 MAYIS 2018 PERŞEMBE


Bugün okulcak hayvanat bahçesine gidecekler. Serbest kıyafetle okula gitti. Okula götürdüğümde bütün kızlar gene burnumu sıkmak için üstüme saldırdılar. Ayşe hep kenarda duruyor. Diğerleriyle beraber bana saldırmıyor. Blogu yazması konusundaki ısrarım sürüyor ama ayşe yanaşmıyor.

02 MAYIS 2018 ÇARŞAMBA


Bugün kendi standartkarına göre çok geç uyandı. Öğlene kadar çizgifilm... okul zamanından 45 dakika öbce babanneye uğradık. Orada 1 tabak bamya yemeği yedi. Tramvayla okula gittik. Bundan sonra hep böyle yapalım diye konuştuk. Çok hoşuna gitti.

01 MAYIS 2018 SALI


Ayşe okul tatiline iyi alıştı. 23 nisan, öğretmenin ankara semineri..şimdi de 1 mayıs... sabah abdal fırınından aldığım kaşarlı ve sosisliyi yedi. Ayşenin favorileri bu ikisi zaten... gündüz annesiyle güne gitti. Akşam üzeri de ablasını yolcu ettik terminalden... hava rüzgarlı olduğu için abisinin gömleğini giydi. Ben beren oldum diye dolandı ortalıkta.. abisine de ayşe diye sesleniyor.

30 NİSAN 2018 PAZARTESİ



sabahtan ablasıylaydı. Öğlen de annesi okula bıraktı ama akşam öğretmeniyle piknik alanı seçimini konuşmak için okula giitiğimden özgür öğretmen ayşeyi erken saldı. Eve geldik. Yolda derenin üstündeki köprüye inen merdivenlerin trabzanından kayarak indi. 3-4 gündür bunu yapıyor. Akşam evde daktilo ile oynadı bol bol...

28-29 NİSAN 2018 CUMARTESİ PAZAR



cumartesi evde olmadığım için ayşeden haberdar değilim. Ama akşamları 3 kız arka odaya kapanıyorlar. Pazar günü ise gene 3 kız pikniğe gittiler. (beni çağıran olmadı) ayşe kızım da yavaş yavaş benden kopuyor, koparılıyor.

27 NİSAN 2018 CUMA



Günü ablasıyla evde geçirdi. Öğretmeninin ankaradaki işi uzamış. Bugün de okul yok. Öğlen ve geldiğimde babannesi evdeydi. Akşam ise annesi, ablası ve ayşe, özlemin rol aldığı tiyatro oyununu seyretmeye gittiler.

26 NİSAN 2018 PERŞEMBE



Bugünü annesiyle beraber geçirdi. Terzi mustafanın yanına gidip ona yardım etmişler. Eve geldiğinde elinde bir iskambil destesi vardı. Oynamak istedi. Pişti oynadık. 3 tane pişti yaptı bana... akşam saatlerinde ablası geldi. Bütün geceyi arka odada geçirdiler.

25 NİSAN 2018 ÇARŞAMBA



Sabahtan öğlene rutin bir gündü. Uyanış, çizgifilm kanallarını seyretme, o sırada kahvaltı... ama bugün kızımı sabahtan 1 saat kadar yalnız bıraktım. Tek başına kalabileceğini söyledi. Gerçi abisi okula gitmeyip beklemiş. Eve gelince de benle beraber tapuya geldi. Öğlen okula götürdüm. Dün yanına almadığı parayı almış. Dondurma alacak ama para eksik... tamamladım. Akşam da ben almaya gittim. Okul çıkşı en son ayşe çıktı. Artık bekelmekten endişelenip okula giriyordum nerdeyse... güle oynaya eve geldik. Dönüş yolunda abdal fırından açma alıp yediği için evde yemek yemedi. Ders çalışması hatırlatılınca da kendini odaya kapattı. Ödev yapmaktan nefret ediyor. Aynı benim gibi... ben nefret etmez ama gereksiz bulurdum. Ayşe sevmiyor mu yoksa gereksiz mi buluyor, onu henüz tespit edemedim. Yarın sabah erkenden benimle afyona gelme ( ve güneşin doğuşunu görme) planı suya düştü. Annesi yarın evde kalacakmış.

24 NİSAN 2018 SALI


Sabah suratsız bir şekilde yanıma geldi. Uzun süre kahvaltı istemedi. Sonra kuzucuk yedi. O sırada ben blogunu toparlıyordum. İlk gün yazısını okudum. İlgisini çekti. 2.-3.-4. günü de okuttu. Videolarını seyretti. Ayşeye kalsa tüm günleri okutacak. Artık yeter dedim. Sonra Elinde bozuk parayla bana gelip kaç lira diye sordu. 75 kuruş olduğunu söyledim ve dondurma alabileceğimizi söyledim. Ama saati gelip okula giderken parayı yanına almayı unuttu. Yarın dondurma alırız dedi ama okulda dondurma istedi. Aldım. Bu arada; her sabah ayağında çorapsız gezmesi benden azar işitmesine sebep oluyor.
Akşam kızarmış tavuk yedik. Tavuğun derisini bilhassa istiyor. Diyorum hep... bu kız tamamen benim huylarımı taşıyor. Babasının kızı... öbürleri anne toprağından ama ayşe benim dişi versiyonum gibi... zaten, kucağımda ilk kez gezmeye götürdüğümde henüz 1-2 aylıkken, gittiğimiz yönü görmek için vucudunu döndürdüğünde anlamıştım benim toprağımdan olduğunu...
yemekten sonra dişlerini fırçalarken 3 ayrı diş macununu sıkıp dişlerini öyle fırçalamış. Bana diyor ki; “3 kere diş fırçalayın deniyor. Ben 3 ayrı macun sıktım. 3 kere fırçaladım sayılır”

21-22-23 NİSAN 2018

Bu 3 gün, annesiyle hep dışardaydılar. Sabah çıktılar, hava karardıktan sonra geldiler. Nereye gittiklerini, ne yaptıklarını bilmiyorum. Ama cumartesi günü akşamı biraz hasta olduğunu biliyorum. Pazartesi günü okulda 23 nisan gösterileri vardı. Ayşenin gösterisi güzeldi.
Gece, ayşeye blogundaki videoları seyrettiriyordum. Annesi “ayşe gülmüyor” diye çocuğu yanına çağırdı.




20 NİSAN 2018 CUMA



yağmur yağarken şemsiye ile yürüyerek okula gittik bugün.. akşam da ben aldım. Canı pideli köfte çekti. Kayhana gidip ısmarladım. 1 porsiyon yetmedi bacaksıza... yarım daha yerim diyor.

19 NİSAN 2018 PERŞEMBE



bugün ayşe annesiyle kaldı. Öğlene doğru adliyeden okula doğru, ayşeye meyve suyu götürmek için giderken gazcılarda ayşeyi gördüm. Belinayla birlikte... meğer belinayların dükkanı ordaymış. Annesiyle birlikte ayşe de ordaydı. Kızlara dondurma ısmarladım ve servise binene kadar onlarla kaldım.

17 NİSAN 2018 SALI


2 gündür geç uyanmaya başladı. Hafta tatili etkisidir inşallah. Dün binme duvarını gösterip ı-ıh dedi. Epeydir omzuma almıyordum. Omzumda götürdüm inme duvarına kadar.. akşam ev yapımı pasta istedi. Beraber markete gidip pasta malzemesi aldık. Pasta yaptılar annesiyle... bugün ise sabahtan abisiyle bıraktım. Sonra ise okula götürdüm. Yürüyerek gittik. Omuz istemedi. Beslenmesinde ise dünkü pasta var. abdaldan beslenme alışverişini ayşeye yaptırıyorum. Ben hiç karışmıyorum. Para üstünü almayı unutuyor bazen ama sipariş verebiliyor tek başına...

14 NİSAN 2018 CUMARTESİ


bugün ayşenin kestiği saçlarını gördüm. Kocaman tutamlar kesmiş. Üstelik bulunmasın diye de saklamış. Annesi bulunca köpürdü. Ayşe ise odasına kapanıp yattı. Yanına gittim. Beni de istemedi. Bu saç kesme olayı normal değil.. sanırım birşeylere tepkisinin yansıması... eyvah eyvah...

13 NİSAN 2018 CUMA


bugün acayip Bir şey oldu. Akşam evin her yerinden ayşenin saçı çıkmaya başladı. Annesi kızdı. Son zamanlarda ayşeye çok yükleniyor zaten.. özellikle ders çalıştırırken çok haşin davranıyor. Zorla falan yaptırıyor.

11 NİSAN 2018 ÇARŞAMBA


bugün kızım babannesiyle kaldı öğlene kadar... ama öncelikle söylemem gereken sabah 6'da uyanmış olması... tekrar uyuttum ama son zamanlarda epey erken kalkmaya başladı. İlk zamanlardaki haline döndü yani... 8.00-8.30 gibi uyanıyor artık... öğlene doğru eve döndüğümde bir sürpriz de getirdim kızıma.. dondurma... epeydir abisinin akşam eve gelişinde kendisi için bir sürpriz olup olmadığını soruyordu. Sürprizi ben yaptım. Bazen abisi de yapıyor. öğlen okula giderken sait ve annesine rasladık. Yanlarında oturduk biraz. Sonra beraber okula gittik. Kızlar bana karşı plan kuruyorlarmış. Onların burunlarını sıkıyorum ya... okula girmemle bütün kızlar burnumu sıkmak için saldırıyor bana.. kendi burunlarını da kapatıyorlar. Akşam piyanoyu çalıştırıp birşeyler çalmaya çalıştık. Maalesef galiba kızımda müzik kulağı yok. İlginçtir, berende de var galiba...

10 NİSAN 2018 SALI


Bugün kızımla erken yola çıktık ve piyano için adaptör aldık. Bakalım kızımın müzik kulağı var mı? Maşanın bir bölümünde piyano çalma konusu işlenmişti. Kızım orda duyduğu gamı çalmak istiyor.


09 NİSAN 2018 PAZARTESİ


Eskişehirden döndüler pazar gecesi... sabah erkenden çıktığım için babannesini eve getirdim. Öğlene doğru bankaya gittik. Ayşe de geldi. Bankada, sıramatik kağıtlarındaki 3 haneli sayıları okumaya başladı. Bir süre sonra 4 haneli sayıları okumaya da başladı. Sonra şımardı ve 6, hatta 9 haneli sayılar yazmaya başladı. Arabada, bana bauhaus katalogu gösterdi. Gösterdiği, resim çizme seti... kendi kendine tuale bu ismi takmış... ben bu kıza tual alayım. Hakkaten çok iyi bir ressam olabilir. Bu konuda artık eğitim almasını sağlamanın zamanı geldi herhalde... okula bıraktım. Hava soğuk olduğu için bugün dondurma yememelerini söyledim bütün çocuklara... hiç umursamamışlar. Kızım bugün 2 tane dondurma yemiş. Bu dondurma işine bir çeki düzen vermek gerek... akşam evde sınav kağıdına baktım. Epey başarılı... sadece 2 tane yanlış yapmış. İkisi de aşırı basit sorular. Zorları doğru yapmış. Hece bölme ve sıralı harfi karşılaştırma sorusunu yapamamış ama soruyu okurken satır başında yer alan “3.” yazısını okumamış çünkü onu sorunun sıra numarası olarak algılamış ve üçüncü harfi farklı olanı değil, toplam harf sayısı farklı olanı işaretlemiş. Heceleme hatasının izahı yok...

6 NİSAN 2018 CUMA



sabah babannesine bıraktım. Öğlene doğru gelip ödevlerini yaptırdım. Dün gece yapamadı fazla dondurma yüzünden... yürüyerek okula gittik. Dondurma talimatını iptal ettim. Günde 1 dondurmadan fazla yememesini de söyledim. Akşam annesi alacak ve eskişehire gidecekler.

5 NİSAN 2018 PERŞEMBE



sabah annesiyle evde kaldı. Öğlen de annesi okula bıraktı. Ben ders başlamadan gidip beslenme bıraktım. Elinde dondurma vardı. Arkadaşı ısmarlamış. Kantinciyle konuştum. Parası olmasa da dondurma alabilmesini, parasını benim sonradan ödeyeceğimi söyledim. Akşam eve geldiğinde perişandı. Sonradan öğrendiğime göre 3 dondurma yemiş. Annesi para da vermiş. Parası ile bir arkadaşına dondurma ısmarlamış. Yazdırarak ta 2 tane kendi için almış. Hatta sonradan bir tane daha istemiş. Kantinci vermemiş.

4 NİSAN 2018 ÇARŞAMBA



bugün okula bıraktığımda bana Bir şey söylemek istedi. Ama sonra söylemekten vazgeçti. Israr ettim. Ağladı hatta beni itip yere devirdi. En sonunda ağzında aldım lafı. Sınıfa girene kadar okulda beklememi istiyormuş. Bekledim.

31 MART 2018 CUMARTESİ



öğleden sonra ecrinin doğum günü için oyuncak almaya candaya gittik. Kendisine alınan denizkızının aynını aldı. Başka bebek beğendiremedim. Parkta yürürken uzağa taş atmayı öğrettim. Bir de yerde boyanmış çakıl taşları bulduk. Çok istedi. Aldık, evde yıkadık. Çok sevindi. Unutmadan, günlerdir karahindibaları koparıp koparıp tohumlarını üstüme üflüyor.

30 MART 2018 CUMA



sabah ben erkenden büroya gittim. 1 saat kadar sonra abisi ayşeyi de getirdi. Telefonuma oyun indirme linkini eklettim ayşe için. Ayşe oyun indirdi ve oynamaya başladı. Sürekli para kaç puanı olduğunu sorup duruyordu. Ben de 3 haneli sayıları okumayı öğrettim. Öğrendi hemen... ardından resim çizmeye başladı. Ayakkabı çizemediğinden şikayet edince, onun için ayakkabı çizdim. Hayran kaldı. Benim çocukken nasıl çizdiğimi merak etmeye başladı. Erkeklerin erkek çizebildiğini, kızların kız çizebildiğini, kendisinin bu yüzden damat çizemediğini anlattı. Çizdiği düğün resmiydi. Gelin tamamlandı ama damadı bitiremedi. Kızıma portre çizmesini öğretmeye çalıştım. Poz verdirtip resmini çizmeye çalıştım ve hakkaten de çizdiğim surat erkek suratına benzedi. Ben de kız çizmeyi beceremedim. Sonra da kızım benim portremi çizdi. Akşam okula ayşeyi almaya gittim. Annesi de vardı. Kızım hep yaptığı gibi kendini aracı ve bağlantı kılarak benle annesini bağlı tutmaya gayret etti. Akşam evde gazoz kapaklarıyla oynadık. Kapakları boşaltıp boşaltıp uzaktan sepete basket attırdı. Hem de defalarca.. ben sızlandıkça da acayip eğlendi. Gelecekteki mesleğiyle ilgili kararlar vermeye devam ediyor. Animasyon ve çizgifilm üretmek istiyormuş. Önce nasıl üretildiğini merak etti. Çizilerek yapıldığını anlattım. Hatta yapım videoları seyrettirdim. Karar verdi. Hem veteriner, hem çizer olacakmış. Gece uyumayacakmış. Gündüz veteriner, gece çizer... ikisinin de okuluna gitmeyi tasarlıyor.

29 MART 2018 PERŞEMBE


bugün sabahtan kızımla belediyeye gittik. Oradan da anadolu mahalesine, dedesinin fabrika binasına...sonrasında da babannesine uğradık. Evde yoktu. O da bize gelmiş. Nihayetinde buluştuk. Ayşe takvim yapraklarından oyun kurdu. Babannesiyle oynadı.

27 MART 2018 SALI



sabah gene erkenden uyandı. Öğlen okula gittik. Bu sefer otobüsle... benden ısrarla 3 TL istedi. Sebebini de söylemedi. Abdal fırınından beslenme için kaşarlı aldık. Son zamanlarda abdaldan birşeyler alıyoruz. Alışverişi ayşeye yaptırıyorum. Akşam almaya gittim. Yağmur yağıyor. Saçak altlarından koşa koşa eve gittik. Bir yerde caddeden karşıdan karşıya geçerken koştum. Hemen ayşeden fırçayı yedim. Zira ben hep ayşeye caddede koşulmaz deyip duruyorum. İstisna olduğunu söylemem de kâr etmedi. Söylediğimle yaptığım uyumuyormuş. Akşam 3 liranın kerameti ortaya çıktı. Dondurma içinmiş... 3 tane dondurma yemiş.

26 MART 2018 PAZARTESİ



artık sabahları erkEn uyanıyor. 8.30 gibi ayakta oluyor genelde... bugün okula giderken çok rüzgâr vardı. Ayşe yağmuru seviyor. Rüzgârı pek sevmiyor. Yolda yürürken yanımızdan pembe renkli bir otomobil geçti ve ayşe hemen çoook uzun zaman önce benim söylediğim “pembe otomobil olmaz” lafımı hatırladı ve “hani olmazdı” diye beni payladı. Zaten o zaman da olur diye ısrar etmişti. Bu sefer inme duvarında omzuma aldım. Ama okula kadar gitmek istemedi. Birşeyden çekiniyor. Sokağın köşesinde indirdim. Nitekim biraz sonra çekindiği şey ortaya çıktı. Ravza... neden bilmiyorum ama bu konuyu konuşmak istemiyor.

25 MART 2018 PAZAR



bugün ayşeye fuardan güzel bir kitap aldım. Bir sığırcık hikayesi.. okudu hemen ama kitaba çok hoyrat davranıyor. Akşam üzeri bana naneli sakız çiğneteye çalıştı. Mentollü herşeyden nefret ettiğimi biliyor. Zorla ağzıma soktu sakızı... epey eğlendi...

23 MART 2018 CUMA



zamanı ve saati dakikayı öğrenmek istiyor. İki gündür babannesiyle kalıyor. Çok güzel oynuyorlar. Ayşe babannesini oyuncak bebek gibi kullanıyor nerdeyse..

22 MART 2018 PERŞEMBE



iki gün önce kızım ilk şiirini yazdı. İlk başta hiçbirşey anlamadık. Çünkü birbirine zıt sözler vardı ama sonradan açıkladı ki; iki çocuğun diyaloguymuş... öğretmen hakkında... gerçi benim düşünceme göre her iki çocuk ta aslında kendisi... okuma yazma öğrenmiş olmaktan memnun olan ayşe ile okula gitmek istemeyen ayşenin diyalogu...












ayşe okula duvardan duvara omuzda gidiyor. Bir duvarda omzuma alıyor bir başka duvarda indiriyorum. Annemle dul maaşı meselesini konuşuyorduk. Ayşe biz konuşurken google'un sesli arama özelliğini açmış. Telefona bir baktım ki, “1300 lira bağlanmış” konulu arama sonuçları dökülmüş. İlk başta ayşenin google'a bunu yazdığını sandım, nasıl yazdığına da hayret ettim ama ayşe beni aydınlattı. Sesli arama yaptırmış. Bu arada: ben sesli arama diye birşeyin olduğunu da bilmiyordum. Ayşe sayesinde öğrendim. Nasıl yapıldığını hala bilmiyorum.

16 MART 2018 CUMA - BEŞİKTAŞ KUŞU



Aradaki günlerde pek kaydadeğer bir şey olmadı. Erken uyanmaya başladı. Artık maşa çizgifilmini kaçırmıyor. Maşa başladığında da arkama geçip elleriyle omzuma bastırıp maşa maşa diye zıplayarak tezahürat ediyor. Okulda ayşenin ve arkadaşlarının burnunu sıkma oyunum devam ediyor. Günler rutin. Öğlen ben okula götürüyorum. Akşam annesi alıyor. Bazen ben alıyorum. Ben aldığımda efe ile koşuşturma oynuyorlar. Hatta dün onu okuldan benim almamı istedi. Sebebini söylemedi ama geldiğimiz yoldan geri dönmememizi de istedi. Anlaşılan annesi farklı bir yoldan geri getiriyor. Bir süre sonra anladım ki, efe ile koşuşturmak için beni istiyor.
Bugünün olayı ise bir kase kokopops ile uydurduğu rorschach testi... az miktarda kalan tanecikleri kaşıkla karıştırıyouz ve durulunca oluşan şekli hayalgücümüzle birşeye benzetiyoruz. Neler çıkmadı ki??... Harfler, hayvanlar... hele “beşiktaş kuşu” tanımlaması harikaydı... bana blogunu açtırıp ilk yazılan yazıyı okumak istedi. Okudu ve videoları seyretti.

9 MART 2018 PERŞEMBE



kızım hastalandı. Hafif bir soğukalgınlığı herhalde... sağlık ocağında tahlil için kan aldılar. Kıyameti kopardı. Bu huyu da bana benziyor. Okula gitmedi iki gün. Ama ödevleri geldi. Ödev yapmakta isteksizlik gösteriyor. Bu da aynı ben gibi. Ben de hiç sevmezdim ödev yapmayı... ama okul başarısında sorun yok. Annesiyle bu konuda iddialaşıyoruz.

8 MART 2018 ÇARŞAMBA



sabah gene erken kalktı. Uzun süre çizgifilm seyrettikten sonra ders yapmaya koyulduk. Öğretmen çok sayfa matematik vermiş. Bir şey farkettim ki; ayşe problemleri okumaya üşeniyor. Kestirmeden cevap vermeye çalışıyor. Buna rağmen doğru cevap ta veriyor. Ama bu huyu törpülenmeli... ileride sorun yaratır. 50 soruda sadece 2 yanlış yaptı ama kestirmecilik alışkanlığı yerleşmemeli... elimden geldiğince soruları okutmaya ve tüm cevap seçeneklerini değerlendirmeden cevabı işaretlememeye yönlendirmeye çalıştım. Zekasına ve ferasetine güvenip süreçleri atlamaya alışmasın.
Okula giderken ilginç bir şey söyledi. O an içinde bulunduğumuz zaman dilimini rüyasında gördüğünü söyledi. Sonra da ekledi. Bakalım yarın neler olacak. Nasılsa rüyada görürüm. Kızım geleceği gördüğünü iddia ediyor.

7 MART 2018 SALI



sabah 6.30 da uyanıp bursaya doğru yola çıktık. Kızım güneşin doğuşunu seyretmek için çok hevesliydi. Bana güneş ne taraftan doğacak diye sordu ama hava o kadar kapalı ki; bulutlar tüm göğü kaplamış. Zaten felaket yağmur yağıyor. Kızım bulutlara o kadar kızdı ki, artık resimlerde bulut çizmeyeceğini bile söyledi.

6 MART 2018 PAZARTESİ


Aradaki günleri niye yazmadığımı bilmiyorum. 
akşam ablasını arabayla adapazarına götürdük. Ayşe beril ben. İznikte köfte ısmarladım. Yol boyunca ayşenin derslerini yaptılar. Küçük kızım büyük kızımın evini gördü ve gece orda kaldık.

25 OCAK 2018 PERŞEMBE



ben burhaniyeye doğru giderken öğlene doğru ayşe kızım aradı ve evin elektriklerinin kesildiğini, bunu halletmemi söyledi. Yolda olduğumu ve akşama doğru geleceğimi söyledim ve hava karardıktan sonra ve vardığımda yemek yiyorlardı. Alet edevatı alırken ayşe bana elleriyle hazırladığı doğum günü hediyemi verdi. Şimdilik onda kalmasını ve işim bitinceye kadar korumasını istedim. Elektrik problemini çözdükten sonra eve girdim. Ayşenin benim için hazırlamış olduğu küçük bir mektup şeklindeki hediyeyi aldım. İçinde yazanları okudum ve onu cüzdanıma koyup hep saklayacağımı söyledim. Tüm gece ayşeyle epey oynadık, eğleştik. Ayşe gayet neşeli... gece yeni yatak ve ranzanın olduğu odada yatmamızı istedi. Kendisi, abisinin yeri olan ranzanın üstünde yatmak istedi. Ben de çekmece yatakta yatacakmışım. Nitekim, ayşe ve ben yattık. Ayşe hemen uyudu.

Notlar
ayşe patates kızartmasını nutellaya bandırıp yiyor. Ablasının kaşarın üstüne nutella sürmesi gibi aynı...
yumuşak g'nin istediği her harf yerine geçtiğini sanıyor. Nasıl telaffuz edildiğini öğretmek için epey uğraştım ama içinde Ğ olan kelimeleri okurken zorlanıyor.
Okuldan dönerken yolda beni dövdü. Pata küte girişti. Sebeb te, doğum gününün yakın olmadığını, daha çok zaman olduğunu söylemem... onu üzmüşüm ve yalan söylemişim.
Ders yapmak istemiyor. Sebebini de söylemiyor. Okula giderken sırtıma alma rüşveti ile konuşturdum nihayet... Tatil istiyormuş. Halbuki, sömestr tatili henüz yeni bitti.

2-3 tane A4 kağıdı alıp ortadan katlamış ve zımbalamış. Kendince bir kitap cildi hazırlamış. İçine de hem resimli hem de yazılı bir hikaye koymuş kendi zihninden... kızımın ilk hikaye kitabı... sonuncusu olacağını da sanmam.. Kendi hazırladığı hikaye kitabı. Ama konusu biraz cansıkıcı... ailesi olmayan bir çocuk... inşallah annesiyle babasının halihazırdaki durumunun yansıması değildir. Bugün canda oyuncakçıdan ayşeye oyuncak beşik aldık. Çok beğendi.
Okula giderken veya dönerken, yollarda ve özellikle merdivenlerde koşturuyor. beni de ellerimden tutarak kendine eşlik ettiriyor. Ben yaşlıyım. Koşamam dedikçe çok eğleniyor.

Özellikle her pazartesi geç uyanma uyanmak istiyor. okula gitmek istemiyor. Sanırım şimdiden pazartesi sendromu yaşıyor. Tatil sonraları hep problemli... geçenlerde okuldan dönerken burnunun acıdığını söyledi. Nitekim, ertesi gün de okula gitmedi. Biraz kırıklık var üzerinde... Okulda canını sıkan Bir şey varmış. Israr etmeme rağmen söylemedi. Sonraki günlerde biraz daha deştim. okulda can sıkan şeyin arkadaşlarından kaynaklandığını öğrendim. Konunun yalanla ilgili olduğunu da öğrendim ama detay vermedi.
Okula giderken beslenmesi için tost yapıp onu kuzucuk halinde beslenme çantasına koyuyorum. Ayşe de tostu çok sevdi. Ben de Beyaz peynir koyduğumu itiraf ediverdim. Ayrıca, yıllardır beğene beğene yediği baba yapımı sahanda yumurtada da beyaz peynir olduğunu söyledim. Bana bakışı inanılmazdı. Hem kızgın, hem memnun... mahçup bir kızgınlık ile saklanmaya çalışılan bir memnuniyet arası bir bakış...
gece misafirliğe gelen arabayataklı fatmanın resmini yaparken yüzündeki beni bile çizdi. Ayrıntılara çok dikkat ediyor. Herkesi, tek tek çizdi.

21 OCAK 2018 PAZAR



sabah yatak odasında sesi geldiğini duyduğumda odaya gidip sürünerek gizlice yatağa yaklaşmayı ve ayşeyi korkutmayı planladım ama beni farketmiş. O beni korkuttu. Annesi pişi yaparken yağı yere ve biraz da kendi üzerine dökünce, ve bunun için bile gene beni suçlayınca evi tekrar terkettim.

20 OCAK 2018 CUMARTESİ



başsağlığına, misafir geleceği için ikindiye doğru eve gittim. Annesi, tavşan modunda şirinlik yaptığında ayşe öyle mutlu oldu ve öyle umutla baktı ki içim parçalandı. Bana sıkı sıkı sarılıyor. Normal sarılma değil... kuvvet uygulayarak kavrıyor. Gitmemi istemediği çok belli... ben de kaldım. Bol bol boğuştuk. Ben ayşenin göbeğini yanağını yemeye çalıştım. O da engel olmaya çalıştı. Ama ben durduğum zaman yanıma gelip göbeğini açıyor. Epey oynaştık. Epey eğlendik. Öğretmenin talimatıyla günlük tutmaya başladı. Ben de “madem günlük tutuyorsun, blogunu sana devredeyim.” Dedim. Ne kabul ne reddetti. Ayşeyle satranç oynadık. Ben şahı yedikten sonra bile oynamaya devam etti. Dama mantığıyla oynuyor. Tüm taşları bitirmeye çalışıyor. Taşlarına 2-3 hamleyi üstüste yaptırıp taşlarımı yiyerek beni yendi.

Bu resimler de Ayşenin tuttuğu sömest günlüğünün sayfaları...






19 OCAK 2018 CUMA



bugün karne günü... birkaç gündür söyleyip duruyor zaten... beklenen gün geldi çattı... sabah kendi uyandı. Maşa bitmişti. Ne yemek istediğine epey bir süre karar veremedi. Sonra tavada yumurtaya karar kıldı. Her zamanki gibi peynirli yaptım yumurtayı... ayşe de her zamanki gibi peynirli olduğunu farketmedi. Öğlene doğru evden çıktık. Çanta manta yok. Hatta okul forması da yok. Erken çıktığımız için yürüyerek gittik. Koşa oynaya gitti. Hiç omuz falan istemedi. Ama benim de karn verilişind yanında olmamı istedi. Akşam 4 te... ecrinle bıraktım sınıfta...
akşamüzerine doğru karne dağıtım töreni için sınıfa çıktığımda tam bir curcuna vardı. Kadınlar, çocuklar, kekler, börekler,dolmalar... ama ayşenin hiç keyfi yerinde değil.. sebep: herkes cicilerini giymişken ayşe sıradan bir elbiseyle... annesi süslü kıyafetini getirmeyi mi unutmuş ne, öyle Bir şey olmuş. Ayşe tüm karne töreni boyunca somurtup oturdu. Ancak sonlara doğru neşesi yerine geldi. O kadar keyfi kaçıktı ki; okudan sonra dışarıda yemek teklifimi bile değerlendirmeye almadı. Sonra annesiyle ve diğer velilerle bir kafeye gitmişler galiba...

18 OCAK 2018 PERŞEMBE



sabah erkenden eve gidip kucakladığım gibi salona götürdüm. Uyandı ve maşayı seyretti. Yastık mısır gevreği yedi. Öğln tramvaya binip okula gittik. Gene kantinden tost ve meyve suyu aldım ayşeye...

17 OCAK 2018 ÇARŞAMBA



sabah eve gidip erkenden uyandırdım ama gene de maşa'ya yetişemedik. Yastık şeklindeki mısır gevreğinden verdim. Her zamanki gibi okul saatini sorup durdu. Tramvay durağına gittik. Bana hep tramvayın gelmesine ne kadar olduğunu soruyor. Ben de 5 dakika yani 300'e kadar sayınca gelecek diyorum. Bugün 300'e kadar saydım hakkaten de... 370'de tramvay geldi. Tramvay gelene kadar elimden tutup daireler çizdi. Bni de döndürdü. Beslenme için börek istiyordu. Fırından börek aldık. Ayşeye aldırdım. Para üstünü bıraktı saftirik...
birkaç gündür beslenmesini dışardan tedarik ediyoruz. Kantine önceden para ödüyorum. Ayşe de tost ya da dürüm alıyor sonradan. Tramvayda ayşeden yer isteyenlerle tartışma yaşamaya devam ediyoruz. Dün akşam kadının birine edepsizlik edip yer isteyemeyeceğini, bizim durumu değerlendirip gereğini yapabileceğimizi söyledim. Kadın azgın bir edepsiz çıktı.
Bu arada; haftasonu ayşeyi neredeyse hiç görmedim. Ama cumartesi gecesi misafir geldiği için evde sabahlamak zorunda kaldım. Ama ayşeyle pek ilgilenemedim.

12 OCAK 2018 CUMA



sabah erkenden uyandırdım maşa seyredebilsin diye... uyanırken mızırdandı ama kucağa alınıp maşa seyretmeye gittik salona. Kanepeye yattı. Bir kase mısır gevreği yedi. Hatta ikinci kaseyi de istedi. Okula geç kalma konusundaki mızırdanmaları eşliğinde öğlen ettik. Giyinip okul yoluna koyulduk. Tramvaya binmek alışkanlık oldu. Okulda gene tost parasını peşin ödedim. Kızım teneffüste gidip alacak.

11 OCAK 2018 PERŞEMBE



öğlene doğru eve gidip ayşeyi alıp okula götürdüm. Beslenmesi yoktu. Kantine tost parasını peşin vedim. Kızım sonradan gidip tostunu almış ve yemiş. Akşam, incirliye geldi annesiyle. Babannesi evde yok diye annesi kapıdan geri döndürdü çocuğu... ancak yanağını okşayabildim.


10 OCAK 2018 ÇARŞAMBA



sabah erkenden uyandı ve “maşa” dedi. Daha çok erken... yarım saat sonra başladı. Bir yandan da “okul” diyor, saati gösterip... geç kalma endişesi baki... nitekim erkenden giyindi. Resimler çizdi. Okulu çizmiş. Aynen resmetmiş. Ama bir de kaydırak eklemiş. “Ama kaydırak yok” deyince, “ben koymak istedim” diyor.

9 OCAK 2018 SALI



sabah yanına uzanıp saçını falan okşamama rağmen uyanmadı. Çok geç uyandı. 11.30 gibi... yatakta biraz oynaştık. Gece nerde olduğumu hiç sormadı. Okula tramvayla gittik. Her zamanki okula geç kalma endişesi ve tribi yaşandı gene... yolda ben onu kandırıp kulağını ısırmaya uğraşıyordum. Sonra, “aaaa kuşlara bak” deyip benim dikkatimi dağıttı ve o benim yanağımı sıkıştırdı. Meğer o beni kandırmış. Vay uyanık... inişte abisiyle gülayı gördük. Onlara sarıldı. Sorunsuzca okula girdi.

2018 İLK HAFTA



Tüm bu haftayı hasta ve yatakta geçirdiğim için Ayşe ile ilgili pek bir şey yazamayacağım. Ablası geldi sömestr tatili için. Annesiyle gezmeye çıktı birkaç kere... hanburger falan aldılar. Ayşeye sürekli birşeyler okutturdular. Öyle ki; çacuğun canı sıkılacak diye korkuyorum. Çocuk okuyor. Her gördüğü duyduğu kelimeyi okuyor ama annesi zebellah gibi tepesine dikilip sürekli kitaplar okutuyor. Çocukcağız erkenden uyumaya başladı bıktığı için... Annesiyle babasının çok şiddetli kavgalarına şahit oldu. Ardından barışıp öpüşmelerine... çocuk belki de ilk kez öpüştüğümüzü gördü. Çok sevindi. Geçen tv'de öpüşme gördüğünde suç ve polisten bahsetmişti. Ne hazin. Ertesi sabah bizi yatağa yanyana yatırıp birbirimize sarılmamızı sağladı. Gülerek bizi seyretti. Ertesi gün annesiyle babasının ayrılacak olması çocuğu şok edecektir. En çok ayşe için içim yanıyor. Yazık... bilse, bu evliliği bu zamana kadar kendisinin ayakta tuttuğunu... inşallah kendini suçlamaz. Kızıma nasıl anlatacağımı bilmiyorum, hatta anlatıp anlatmam gerektiğini bile bilmiyorum. Sağlam dur kızım... sen harikasın... ve bunları hiç haketmedin. Özür dilerim.
Akşam okuldan alma işi bana düştü. Gündüz de uğramıştım. Sınıflarına gittim. Beslenme saatiydi. Bana matematik sordular. 4X5 kaç eder ile başladılar. 1000X1000 kaç eder ile devam ettiler. Akşam tramvayla eve döndük. Kadının biri gelip ayşeyi kaldırmaya yeltendi. Ayşe gönülsüzce kalkma hareketi yaptı. Ben de “hayır” dedim. Ayşe oturdu. Kadın, “kart bastı mı?” diye sordu. “evet” dedim. Mosmor bir suratla ayrıldı. Bunu epeydir yapmak istiyordum. İyi denk geldi. Hayır demek konulu bir örneğe ihtiyaç vardı. Bir durak sonra yaşlı bir teyzecik bindi. Öbürü gibi çirkef olmadığından kızımı kucağıma alıp ona yer verdik. Üstüste iki iyi örnek harika oldu. Eve bıraktım.