Bugün
ayşe ile ilgili hiçbirşey bilmiyorum. Tüm günü annesiyle
geçirdi.
11 MAYIS 2018 CUMA - PARASI HAFİF
Sabah
babannesini çağırdım. Onunla kaldı. Öğlene doğru eve yetiştim.
Okula giderken hava yağmurlu olduğu için uygun ayakkakbı
giymesini söylememe rağmen spor ayakkabısını giydi. Yolda
otlardan yolduğu küçük pisipisileri kafama atmaya çalıştı.
Eğilmemi istedi rahatça atabilmek için... ben eğilmeyince yoldaki
bir çakıl yığınının üzerine çıkıp kafama attı
elindekileri... Bugün abdal fırınından ilk defa kaşarlı veya
sosisli almadı. Hep bunları alır. Bu sefer cevizli lokum aldı.
Yolda geziyi ve seyrettiği tiyatroyu anlattırdım. Unuttum diyor
ama sorunca anlatıyor.
Akşam
da okuldan ben aldım. Dönüş yolunda gene kafama otları atmaya
devam etti. Sürekli eğilmemi istedi durdu. Eğilmedim. O da
yalvardı durdu. En sonunda eğildim. Kafama fırlattı
elindekileri... sabah tırmandığı çakıl yığının üstüne
gene tırmandı. Ama bu sefer aşağıya kaymak için. Birkaç kere
kaydı. Sonuncuda kışüstü yere düştü. Götüstü düştüm
diye güldü bol bol. Akşamları eve her varışımızda
uğurböceğini seyretmeye koyuluyor hemen... yolda uğurböceği
çizgifilmi hakkında konuştuk biraz... pazara gittik beraber...
çilek, kiraz, erik, bir de parası hafifse karpuz istedi. Fiyatı
ucuz kavramını bilmiyor. Onun yerine bunu uydurmuş. Çok komikti.
Bol bol güldüm. Her tezgahtan çilek, kiraz aldı, yedi. Bir de
turşucuya dadndı. Ondan da kornişon turşu alıp yedi. Akşam
yemeği için kızarmış tavuk istedi. Ben de içecek almaya Bim'e
Ayşeyi tek başına yolladım. Boyu erişmediği için şişeyi
alamadı ama görevliden yardım istedi. Kasada sıraya girdi.
Ödemeyi yaptı. Paraüstünü aldı, çıktı. Aferin kızıma...
kızarmış tavuğun derisini toplayıp yedi. Bana benziyor
demiştim... en sevdiğim lezzete de ortak çıktı. Bütün derileri
ayşe yedi. Cuma akşamları hep yaptığımız gibi süreyyayı
seyrettik. (org'u elin aldığında kendine küçük süreyya
dediğini yazmış mıydım? )
10 MAYIS 2018 PERŞEMBE
Sabah
uyandığında babannesi evdeydi. Babannesi dün pazardan aldığımız
mısırları pişirmiş. Biraz yumurta ve mısır yemiş. Öğlene
doğru ben geldim ve okula doğru yola çıktık. Yeni müzenin
önünde daha önceden yaş çimentoya bıraktığımız ayak izine
neredeyse hergün bakıyor. Gene baktı. Yeniden bastı aynı ize...
o iz uzun yıllar duracak gibime geliyor. Müzenin önündeki
tratuarlarda dengede yürümek isterken düştü ve bacağı
sıyrıldı. Abdal fırına kadar ses etmedi ama orada acıyor diye
ağlamaya başladı. Okulda tendürdiyot ve merhem sürdürdüm. Ama
hâlâ
durgun ve sıkkın... benim okulda kalmamı istedi. Bahçede öbür
kızlarla beraber yanlarında kaldım. Hepsine dondurma ısmarladım.
Ayşe öbür kızların arasına katılmıyor. Üzülünce, canı
yanınca içine kapanıyor galiba...
akşam
annesiyle geldi. Bildiğim kadarıyla ilk kez aşağıya inip çöp
attı. Yemekten sonra dambıl kaldırdı biraz... abisine vee bana
özendi sanırım. pişti oynadık. Geçen hafta terzi mustafa ona
iskambil kağıdı vermişti. Pişti oynamıştık. Gene pişti
oynadık. 2. tur pişti için kağıt kararken arkasını döndü ve
bakmamamı istedi. Epey uğraştıktan sonra oyuna başladık ve
bütün attığım kağıtları vale ile aldı. Meğer kağıtları
ayarlamış. Hilebaz... oyun oynarken de kağıtlarıma bakıyor.
Hatta kağıt almak için kağıt atış sırasını bile
değiştiriyor. Kağıt oyunlarına yatkınlığı var ama hile
yapmaya da yatkın velet... vale ile kağıtları keserken acayip
güldü, eğlendi. Sonra annesi kağıttan kule yapmayı öğretti.
Becerdi kule yapmayı...
09 MAYIS 2018 ÇARŞAMBA
Sabah
abisiyle kaldı. Öğlen okula götürdüm. Geçen gün aldığımız
yeni ayakkabılarını giydi. Omzuma binmek te istemedi. Yürüdük.
Akşam ben almaya gittim. Oyuncakçıya uğramak istedi. Candaya
uğradık. Ama orada aradığı oyuncağı bulamadı. Bimde oyuncak
süpürge vardı. Oraya uğrayıp satın aldık. Sonra çarşamba
pazarından alışveriş ederek eve vardık. Evde ayşeyle benden
başka kimse olmadığı için beraberce yemek yedik. Süpürgesi ile
oynadı bol bol.
08 MAYIS 2018 SALI
Sabah
babannesini çağırdım. Ayşe onu görünce pek memnun oldu. Öğlene
kadar onunla kaldı. Babannesi de gayet mutlu... ayşeyle oynayıp
duruyorlar. Ayşe onu gıdıklıyor ama annem gıdık almıyormuş
meğer. Öğlen ben okula götürdüm. Binme duvarını gösterip
bir yerin ağrıyor mu diye sordu. Omzuma alıp inme duvarına kadar
götürdüm. Abdaldan kaşarlı aldı ama gene para üstünü almayı
unuttu. Kaşarlıyı yolda yedi. Beslenmesinde kek var. cebindeki “1
lira ile okulda erik alacağını söyledi ama evde erik var ve
yemiyor. Yanına da almıyor. Okulda parayla erik satın alma
fikrinin sebebini anlamadım.
07 MAYIS 2018 PAZARTESİ
Sabah
gene çok geç uyandı. Kahvaltıda dün yaptıkları keki yedi.
Okuldan önce babanneye uğradık. Biraz makarna yedi ama daha ziyade
bol bol babannesiyle oynadı. Ona hediye falan yaptı şekerden...
yağmur yağıyor dışarda... ayşenin sevdiği hava... tramvayla
okula gittik. Akşam eve geldiğinde sırılsıklamdı ve çok
neşeliydi. Gene dışarı çıkıp daha çok ıslanmaya bile
niyetlendi. Bütün akşam “pikniği benim ailem düzenliyor”
diye sevindi. Okulda bugün gittiği sınav kağıdına baktık.
Biraz fazla yanlış var bu sefer... çok dikkatsiz davranmış.
06 MAYIS 2018 PAZAR
Sabah
uyanır uyanmaz, elsa ile anna resmini hatırlattı. 3-4 gündür
benden printerdan resim çıkarmamı istiyor. Dün akşam da
istemişti. Annesi kızar diye sabaha ertelemiştim. Googleda
boyayabileceğini resimleri seçtik. Ayşe seçenek bol olunca seçim
yapamaz hale geliyor. İki tane çıktı aldık. Günü telefonda
video seyrederek ve oyun olarak geçirdi. Bu akşam gençkız gibi
müzik eşliğinde dans etmesi şahaneydi. Kareografi falan bile
yaptı. Kek yaparken annesine yardım etti. Beraber yaptılar.
05 MAYIS 2018 CUMARTESİ
Sabah
uyandığında yanağını öptüm ve dudaklarım yanağına yapıştı
diye epey zaman ayşeyi öptüm. Keyfi yerindeydi. Tüm günü
ayşenin öğretmeniyle piknik alanı tespit etmek için gezmekle
geçti ama gece arka bahçede ateş yakıp hıdrellez kutlandı
komşularla... ayşe de ateşin üzerinden atladı. Gece uyurken gene
dudaklarım yanağına yapıştı. Kuzucuğuna sarılıp gülümseyerek
uyudu. Hatırlamışken yazayım. Her gece kuzucuğuna sarılarak
uyuyor.
04 MAYIS 2018 CUMA
bugün
gene evden erken çıkıp babannesine gittik ama babanne evde yoktu.
Biz de yavaş yavaş yürüyerek okula gitmeye başladık. Karnının
aç olup olmadığını sordum. Biraz aç olduğunu söyledi ve
pideli köfte yemek istedi. Kayhanda pideli köfte ısmarladım. Tam
yola çıkacakken bir müvekkilim setbaşında olduğunu ve hoşmelin
getirdiğini söyledi. Setbaşına kadar gidip onu da aldık.
Ardından da okula gittik. Yol boyunca ayşeye hayvanat bahçesini
anlatması için ısrar ettim. Hep yaptığı gibi unuttuğunu
söyledi. Ama olayları tek tek sorunca tüm ayrıntısıyla anlattı.
Hiçbir şeyi unuttuğu falan yok. Ama sürekli unuttum deyip
duruyor. Hayvanat bahçesinde olup bitenleri öğretmen yazdırmış
hatta yazdıkları için aferin bile almış. Bloga yaz dediğimde
deftere yazdım diyor.
03 MAYIS 2018 PERŞEMBE
Bugün
okulcak hayvanat bahçesine gidecekler. Serbest kıyafetle okula
gitti. Okula götürdüğümde bütün kızlar gene burnumu sıkmak
için üstüme saldırdılar. Ayşe hep kenarda duruyor. Diğerleriyle
beraber bana saldırmıyor. Blogu yazması konusundaki ısrarım
sürüyor ama ayşe yanaşmıyor.
02 MAYIS 2018 ÇARŞAMBA
Bugün kendi
standartkarına göre çok geç uyandı. Öğlene kadar çizgifilm...
okul zamanından 45 dakika öbce babanneye uğradık. Orada 1 tabak
bamya yemeği yedi. Tramvayla okula gittik. Bundan sonra hep böyle
yapalım diye konuştuk. Çok hoşuna gitti.
01 MAYIS 2018 SALI
Ayşe okul tatiline iyi
alıştı. 23 nisan, öğretmenin ankara semineri..şimdi de 1
mayıs... sabah abdal fırınından aldığım kaşarlı ve sosisliyi
yedi. Ayşenin favorileri bu ikisi zaten... gündüz annesiyle güne
gitti. Akşam üzeri de ablasını yolcu ettik terminalden... hava
rüzgarlı olduğu için abisinin gömleğini giydi. Ben beren oldum
diye dolandı ortalıkta.. abisine de ayşe diye sesleniyor.
30 NİSAN 2018 PAZARTESİ
sabahtan ablasıylaydı.
Öğlen de annesi okula bıraktı ama akşam öğretmeniyle piknik
alanı seçimini konuşmak için okula giitiğimden özgür öğretmen
ayşeyi erken saldı. Eve geldik. Yolda derenin üstündeki köprüye
inen merdivenlerin trabzanından kayarak indi. 3-4 gündür bunu
yapıyor. Akşam evde daktilo ile oynadı bol bol...
28-29 NİSAN 2018 CUMARTESİ PAZAR
cumartesi evde
olmadığım için ayşeden haberdar değilim. Ama akşamları 3 kız
arka odaya kapanıyorlar. Pazar günü ise gene 3 kız pikniğe
gittiler. (beni çağıran olmadı) ayşe kızım da yavaş yavaş
benden kopuyor, koparılıyor.
27 NİSAN 2018 CUMA
Günü ablasıyla evde
geçirdi. Öğretmeninin ankaradaki işi uzamış. Bugün de okul
yok. Öğlen ve geldiğimde babannesi evdeydi. Akşam ise annesi,
ablası ve ayşe, özlemin rol aldığı tiyatro oyununu seyretmeye
gittiler.
26 NİSAN 2018 PERŞEMBE
Bugünü annesiyle
beraber geçirdi. Terzi mustafanın yanına gidip ona yardım
etmişler. Eve geldiğinde elinde bir iskambil destesi vardı.
Oynamak istedi. Pişti oynadık. 3 tane pişti yaptı bana... akşam
saatlerinde ablası geldi. Bütün geceyi arka odada geçirdiler.
25 NİSAN 2018 ÇARŞAMBA
Sabahtan öğlene rutin
bir gündü. Uyanış, çizgifilm kanallarını seyretme, o sırada
kahvaltı... ama bugün kızımı sabahtan 1 saat kadar yalnız
bıraktım. Tek başına kalabileceğini söyledi. Gerçi abisi okula
gitmeyip beklemiş. Eve gelince de benle beraber tapuya geldi. Öğlen
okula götürdüm. Dün yanına almadığı parayı almış. Dondurma
alacak ama para eksik... tamamladım. Akşam da ben almaya gittim.
Okul çıkşı en son ayşe çıktı. Artık bekelmekten endişelenip
okula giriyordum nerdeyse... güle oynaya eve geldik. Dönüş
yolunda abdal fırından açma alıp yediği için evde yemek yemedi.
Ders çalışması hatırlatılınca da kendini odaya kapattı. Ödev
yapmaktan nefret ediyor. Aynı benim gibi... ben nefret etmez ama
gereksiz bulurdum. Ayşe sevmiyor mu yoksa gereksiz mi buluyor, onu
henüz tespit edemedim. Yarın sabah erkenden benimle afyona gelme (
ve güneşin doğuşunu görme) planı suya düştü. Annesi yarın
evde kalacakmış.
24 NİSAN 2018 SALI
Sabah suratsız bir
şekilde yanıma geldi. Uzun süre kahvaltı istemedi. Sonra kuzucuk
yedi. O sırada ben blogunu toparlıyordum. İlk gün yazısını
okudum. İlgisini çekti. 2.-3.-4. günü de okuttu. Videolarını
seyretti. Ayşeye kalsa tüm günleri okutacak. Artık yeter dedim.
Sonra Elinde bozuk parayla bana gelip kaç lira diye sordu. 75 kuruş
olduğunu söyledim ve dondurma alabileceğimizi söyledim. Ama saati
gelip okula giderken parayı yanına almayı unuttu. Yarın dondurma
alırız dedi ama okulda dondurma istedi. Aldım. Bu arada; her sabah
ayağında çorapsız gezmesi benden azar işitmesine sebep oluyor.
Akşam kızarmış
tavuk yedik. Tavuğun derisini bilhassa istiyor. Diyorum hep... bu
kız tamamen benim huylarımı taşıyor. Babasının kızı...
öbürleri anne toprağından ama ayşe benim dişi versiyonum
gibi... zaten, kucağımda ilk kez gezmeye götürdüğümde henüz
1-2 aylıkken, gittiğimiz yönü görmek için vucudunu
döndürdüğünde anlamıştım benim toprağımdan olduğunu...
yemekten sonra
dişlerini fırçalarken 3 ayrı diş macununu sıkıp dişlerini
öyle fırçalamış. Bana diyor ki; “3 kere diş fırçalayın
deniyor. Ben 3 ayrı macun sıktım. 3 kere fırçaladım sayılır”
21-22-23 NİSAN 2018
Bu 3 gün, annesiyle
hep dışardaydılar. Sabah çıktılar, hava karardıktan sonra
geldiler. Nereye gittiklerini, ne yaptıklarını bilmiyorum. Ama
cumartesi günü akşamı biraz hasta olduğunu biliyorum. Pazartesi
günü okulda 23 nisan gösterileri vardı. Ayşenin gösterisi
güzeldi.
Gece, ayşeye
blogundaki videoları seyrettiriyordum. Annesi “ayşe gülmüyor”
diye çocuğu yanına çağırdı.
20 NİSAN 2018 CUMA
yağmur yağarken
şemsiye ile yürüyerek okula gittik bugün.. akşam da ben aldım.
Canı pideli köfte çekti. Kayhana gidip ısmarladım. 1 porsiyon
yetmedi bacaksıza... yarım daha yerim diyor.
19 NİSAN 2018 PERŞEMBE
bugün ayşe annesiyle
kaldı. Öğlene doğru adliyeden okula doğru, ayşeye meyve suyu
götürmek için giderken gazcılarda ayşeyi gördüm. Belinayla
birlikte... meğer belinayların dükkanı ordaymış. Annesiyle
birlikte ayşe de ordaydı. Kızlara dondurma ısmarladım ve servise
binene kadar onlarla kaldım.
17 NİSAN 2018 SALI
2 gündür geç
uyanmaya başladı. Hafta tatili etkisidir inşallah. Dün binme
duvarını gösterip ı-ıh dedi. Epeydir omzuma almıyordum. Omzumda
götürdüm inme duvarına kadar.. akşam ev yapımı pasta istedi.
Beraber markete gidip pasta malzemesi aldık. Pasta yaptılar
annesiyle... bugün ise sabahtan abisiyle bıraktım. Sonra ise okula
götürdüm. Yürüyerek gittik. Omuz istemedi. Beslenmesinde ise
dünkü pasta var. abdaldan beslenme alışverişini ayşeye
yaptırıyorum. Ben hiç karışmıyorum. Para üstünü almayı
unutuyor bazen ama sipariş verebiliyor tek başına...
14 NİSAN 2018 CUMARTESİ
bugün ayşenin kestiği
saçlarını gördüm. Kocaman tutamlar kesmiş. Üstelik bulunmasın
diye de saklamış. Annesi bulunca köpürdü. Ayşe ise odasına
kapanıp yattı. Yanına gittim. Beni de istemedi. Bu saç kesme
olayı normal değil.. sanırım birşeylere tepkisinin yansıması...
eyvah eyvah...
13 NİSAN 2018 CUMA
bugün acayip Bir şey
oldu. Akşam evin her yerinden ayşenin saçı çıkmaya başladı.
Annesi kızdı. Son zamanlarda ayşeye çok yükleniyor zaten..
özellikle ders çalıştırırken çok haşin davranıyor. Zorla
falan yaptırıyor.
11 NİSAN 2018 ÇARŞAMBA
bugün kızım
babannesiyle kaldı öğlene kadar... ama öncelikle söylemem
gereken sabah 6'da uyanmış olması... tekrar uyuttum ama son
zamanlarda epey erken kalkmaya başladı. İlk zamanlardaki haline
döndü yani... 8.00-8.30 gibi uyanıyor artık... öğlene doğru
eve döndüğümde bir sürpriz de getirdim kızıma.. dondurma...
epeydir abisinin akşam eve gelişinde kendisi için bir sürpriz
olup olmadığını soruyordu. Sürprizi ben yaptım. Bazen abisi de
yapıyor. öğlen okula giderken sait ve annesine rasladık.
Yanlarında oturduk biraz. Sonra beraber okula gittik. Kızlar bana
karşı plan kuruyorlarmış. Onların burunlarını sıkıyorum
ya... okula girmemle bütün kızlar burnumu sıkmak için saldırıyor
bana.. kendi burunlarını da kapatıyorlar. Akşam piyanoyu
çalıştırıp birşeyler çalmaya çalıştık. Maalesef galiba
kızımda müzik kulağı yok. İlginçtir, berende de var galiba...
10 NİSAN 2018 SALI
Bugün kızımla erken
yola çıktık ve piyano için adaptör aldık. Bakalım kızımın
müzik kulağı var mı? Maşanın bir bölümünde piyano çalma
konusu işlenmişti. Kızım orda duyduğu gamı çalmak istiyor.
09 NİSAN 2018 PAZARTESİ
Eskişehirden döndüler
pazar gecesi... sabah erkenden çıktığım için babannesini eve
getirdim. Öğlene doğru bankaya gittik. Ayşe de geldi. Bankada,
sıramatik kağıtlarındaki 3 haneli sayıları okumaya başladı.
Bir süre sonra 4 haneli sayıları okumaya da başladı. Sonra
şımardı ve 6, hatta 9 haneli sayılar yazmaya başladı. Arabada,
bana bauhaus katalogu gösterdi. Gösterdiği, resim çizme seti...
kendi kendine tuale bu ismi takmış... ben bu kıza tual alayım.
Hakkaten çok iyi bir ressam olabilir. Bu konuda artık eğitim
almasını sağlamanın zamanı geldi herhalde... okula bıraktım.
Hava soğuk olduğu için bugün dondurma yememelerini söyledim
bütün çocuklara... hiç umursamamışlar. Kızım bugün 2 tane
dondurma yemiş. Bu dondurma işine bir çeki düzen vermek gerek...
akşam evde sınav kağıdına baktım. Epey başarılı... sadece 2
tane yanlış yapmış. İkisi de aşırı basit sorular. Zorları
doğru yapmış. Hece bölme ve sıralı harfi karşılaştırma
sorusunu yapamamış ama soruyu okurken satır başında yer alan
“3.” yazısını okumamış çünkü onu sorunun sıra numarası
olarak algılamış ve üçüncü harfi farklı olanı değil, toplam
harf sayısı farklı olanı işaretlemiş. Heceleme hatasının
izahı yok...
6 NİSAN 2018 CUMA
sabah babannesine
bıraktım. Öğlene doğru gelip ödevlerini yaptırdım. Dün gece
yapamadı fazla dondurma yüzünden... yürüyerek okula gittik.
Dondurma talimatını iptal ettim. Günde 1 dondurmadan fazla
yememesini de söyledim. Akşam annesi alacak ve eskişehire
gidecekler.
5 NİSAN 2018 PERŞEMBE
sabah annesiyle evde
kaldı. Öğlen de annesi okula bıraktı. Ben ders başlamadan gidip
beslenme bıraktım. Elinde dondurma vardı. Arkadaşı ısmarlamış.
Kantinciyle konuştum. Parası olmasa da dondurma alabilmesini,
parasını benim sonradan ödeyeceğimi söyledim. Akşam eve
geldiğinde perişandı. Sonradan öğrendiğime göre 3 dondurma
yemiş. Annesi para da vermiş. Parası ile bir arkadaşına dondurma
ısmarlamış. Yazdırarak ta 2 tane kendi için almış. Hatta
sonradan bir tane daha istemiş. Kantinci vermemiş.
4 NİSAN 2018 ÇARŞAMBA
bugün okula
bıraktığımda bana Bir şey söylemek istedi. Ama sonra
söylemekten vazgeçti. Israr ettim. Ağladı hatta beni itip yere
devirdi. En sonunda ağzında aldım lafı. Sınıfa girene kadar
okulda beklememi istiyormuş. Bekledim.
31 MART 2018 CUMARTESİ
öğleden sonra ecrinin
doğum günü için oyuncak almaya candaya gittik. Kendisine alınan
denizkızının aynını aldı. Başka bebek beğendiremedim. Parkta
yürürken uzağa taş atmayı öğrettim. Bir de yerde boyanmış
çakıl taşları bulduk. Çok istedi. Aldık, evde yıkadık. Çok
sevindi. Unutmadan, günlerdir karahindibaları koparıp koparıp
tohumlarını üstüme üflüyor.
30 MART 2018 CUMA
sabah ben erkenden
büroya gittim. 1 saat kadar sonra abisi ayşeyi de getirdi.
Telefonuma oyun indirme linkini eklettim ayşe için. Ayşe oyun
indirdi ve oynamaya başladı. Sürekli para kaç puanı olduğunu
sorup duruyordu. Ben de 3 haneli sayıları okumayı öğrettim.
Öğrendi hemen... ardından resim çizmeye başladı. Ayakkabı
çizemediğinden şikayet edince, onun için ayakkabı çizdim.
Hayran kaldı. Benim çocukken nasıl çizdiğimi merak etmeye
başladı. Erkeklerin erkek çizebildiğini, kızların kız
çizebildiğini, kendisinin bu yüzden damat çizemediğini anlattı.
Çizdiği düğün resmiydi. Gelin tamamlandı ama damadı
bitiremedi. Kızıma portre çizmesini öğretmeye çalıştım. Poz
verdirtip resmini çizmeye çalıştım ve hakkaten de çizdiğim
surat erkek suratına benzedi. Ben de kız çizmeyi beceremedim.
Sonra da kızım benim portremi çizdi. Akşam okula ayşeyi almaya
gittim. Annesi de vardı. Kızım hep yaptığı gibi kendini aracı
ve bağlantı kılarak benle annesini bağlı tutmaya gayret etti.
Akşam evde gazoz kapaklarıyla oynadık. Kapakları boşaltıp
boşaltıp uzaktan sepete basket attırdı. Hem de defalarca.. ben
sızlandıkça da acayip eğlendi. Gelecekteki mesleğiyle ilgili
kararlar vermeye devam ediyor. Animasyon ve çizgifilm üretmek
istiyormuş. Önce nasıl üretildiğini merak etti. Çizilerek
yapıldığını anlattım. Hatta yapım videoları seyrettirdim.
Karar verdi. Hem veteriner, hem çizer olacakmış. Gece
uyumayacakmış. Gündüz veteriner, gece çizer... ikisinin de
okuluna gitmeyi tasarlıyor.
29 MART 2018 PERŞEMBE
bugün sabahtan
kızımla belediyeye gittik. Oradan da anadolu mahalesine, dedesinin
fabrika binasına...sonrasında da babannesine uğradık. Evde yoktu.
O da bize gelmiş. Nihayetinde buluştuk. Ayşe takvim yapraklarından
oyun kurdu. Babannesiyle oynadı.
27 MART 2018 SALI
sabah gene erkenden
uyandı. Öğlen okula gittik. Bu sefer otobüsle... benden ısrarla
3 TL istedi. Sebebini de söylemedi. Abdal fırınından beslenme
için kaşarlı aldık. Son zamanlarda abdaldan birşeyler alıyoruz.
Alışverişi ayşeye yaptırıyorum. Akşam almaya gittim. Yağmur
yağıyor. Saçak altlarından koşa koşa eve gittik. Bir yerde
caddeden karşıdan karşıya geçerken koştum. Hemen ayşeden
fırçayı yedim. Zira ben hep ayşeye caddede koşulmaz deyip
duruyorum. İstisna olduğunu söylemem de kâr
etmedi. Söylediğimle yaptığım uyumuyormuş. Akşam 3 liranın
kerameti ortaya çıktı. Dondurma içinmiş... 3 tane dondurma
yemiş.
26 MART 2018 PAZARTESİ
artık sabahları erkEn
uyanıyor. 8.30 gibi ayakta oluyor genelde... bugün okula giderken
çok rüzgâr vardı. Ayşe
yağmuru seviyor. Rüzgârı
pek sevmiyor. Yolda yürürken yanımızdan pembe renkli bir otomobil
geçti ve ayşe hemen çoook uzun zaman önce benim söylediğim
“pembe otomobil olmaz” lafımı hatırladı ve “hani olmazdı”
diye beni payladı. Zaten o zaman da olur diye ısrar etmişti. Bu
sefer inme duvarında omzuma aldım. Ama okula kadar gitmek istemedi. Birşeyden çekiniyor. Sokağın köşesinde
indirdim. Nitekim biraz sonra çekindiği şey ortaya çıktı.
Ravza... neden bilmiyorum ama bu konuyu konuşmak istemiyor.
25 MART 2018 PAZAR
bugün ayşeye fuardan
güzel bir kitap aldım. Bir sığırcık hikayesi.. okudu hemen ama
kitaba çok hoyrat davranıyor. Akşam üzeri bana naneli sakız
çiğneteye çalıştı. Mentollü herşeyden nefret ettiğimi
biliyor. Zorla ağzıma soktu sakızı... epey eğlendi...
23 MART 2018 CUMA
zamanı ve saati
dakikayı öğrenmek istiyor. İki gündür babannesiyle kalıyor.
Çok güzel oynuyorlar. Ayşe babannesini oyuncak bebek gibi
kullanıyor nerdeyse..
22 MART 2018 PERŞEMBE
iki gün önce kızım
ilk şiirini yazdı. İlk başta hiçbirşey anlamadık. Çünkü
birbirine zıt sözler vardı ama sonradan açıkladı ki; iki
çocuğun diyaloguymuş... öğretmen hakkında... gerçi benim
düşünceme göre her iki çocuk ta aslında kendisi... okuma yazma
öğrenmiş olmaktan memnun olan ayşe ile okula gitmek istemeyen
ayşenin diyalogu...
ayşe okula duvardan
duvara omuzda gidiyor. Bir duvarda omzuma alıyor bir başka duvarda
indiriyorum. Annemle dul maaşı meselesini konuşuyorduk. Ayşe biz
konuşurken google'un sesli arama özelliğini açmış. Telefona bir
baktım ki, “1300 lira bağlanmış” konulu arama sonuçları
dökülmüş. İlk başta ayşenin google'a bunu yazdığını
sandım, nasıl yazdığına da hayret ettim ama ayşe beni
aydınlattı. Sesli arama yaptırmış. Bu arada: ben sesli arama
diye birşeyin olduğunu da bilmiyordum. Ayşe sayesinde öğrendim.
Nasıl yapıldığını hala bilmiyorum.
16 MART 2018 CUMA - BEŞİKTAŞ KUŞU
Aradaki günlerde pek
kaydadeğer bir şey olmadı. Erken uyanmaya başladı. Artık maşa
çizgifilmini kaçırmıyor. Maşa başladığında da arkama geçip
elleriyle omzuma bastırıp maşa maşa diye zıplayarak tezahürat
ediyor. Okulda ayşenin ve arkadaşlarının burnunu sıkma oyunum
devam ediyor. Günler rutin. Öğlen ben okula götürüyorum. Akşam
annesi alıyor. Bazen ben alıyorum. Ben aldığımda efe ile
koşuşturma oynuyorlar. Hatta dün onu okuldan benim almamı istedi.
Sebebini söylemedi ama geldiğimiz yoldan geri dönmememizi de
istedi. Anlaşılan annesi farklı bir yoldan geri getiriyor. Bir
süre sonra anladım ki, efe ile koşuşturmak için beni istiyor.
Bugünün olayı ise
bir kase kokopops ile uydurduğu rorschach testi... az miktarda kalan
tanecikleri kaşıkla karıştırıyouz ve durulunca oluşan şekli
hayalgücümüzle birşeye benzetiyoruz. Neler çıkmadı ki??... Harfler, hayvanlar... hele “beşiktaş kuşu” tanımlaması
harikaydı... bana blogunu açtırıp ilk yazılan yazıyı okumak
istedi. Okudu ve videoları seyretti.
9 MART 2018 PERŞEMBE
kızım
hastalandı. Hafif bir soğukalgınlığı herhalde... sağlık
ocağında tahlil için kan aldılar. Kıyameti kopardı. Bu huyu da
bana benziyor. Okula gitmedi iki gün. Ama ödevleri geldi. Ödev
yapmakta isteksizlik gösteriyor. Bu da aynı ben gibi. Ben de hiç
sevmezdim ödev yapmayı... ama okul başarısında sorun yok.
Annesiyle bu konuda iddialaşıyoruz.
8 MART 2018 ÇARŞAMBA
sabah
gene erken kalktı. Uzun süre çizgifilm seyrettikten sonra ders
yapmaya koyulduk. Öğretmen çok sayfa matematik vermiş. Bir şey
farkettim ki; ayşe problemleri okumaya üşeniyor. Kestirmeden cevap
vermeye çalışıyor. Buna rağmen doğru cevap ta veriyor. Ama bu
huyu törpülenmeli... ileride sorun yaratır. 50 soruda sadece 2
yanlış yaptı ama kestirmecilik alışkanlığı yerleşmemeli...
elimden geldiğince soruları okutmaya ve tüm cevap seçeneklerini
değerlendirmeden cevabı işaretlememeye yönlendirmeye çalıştım.
Zekasına ve ferasetine güvenip süreçleri atlamaya alışmasın.
Okula
giderken ilginç bir şey söyledi. O an içinde bulunduğumuz zaman
dilimini rüyasında gördüğünü söyledi. Sonra da ekledi.
Bakalım yarın neler olacak. Nasılsa rüyada görürüm. Kızım
geleceği gördüğünü iddia ediyor.
7 MART 2018 SALI
sabah
6.30 da uyanıp bursaya doğru yola çıktık. Kızım güneşin
doğuşunu seyretmek için çok hevesliydi. Bana güneş ne taraftan
doğacak diye sordu ama hava o kadar kapalı ki; bulutlar tüm göğü
kaplamış. Zaten felaket yağmur yağıyor. Kızım bulutlara o
kadar kızdı ki, artık resimlerde bulut çizmeyeceğini bile
söyledi.
6 MART 2018 PAZARTESİ
Aradaki günleri niye yazmadığımı bilmiyorum.
akşam
ablasını arabayla adapazarına götürdük. Ayşe beril ben.
İznikte köfte ısmarladım. Yol boyunca ayşenin derslerini
yaptılar. Küçük kızım büyük kızımın evini gördü ve gece
orda kaldık.
25 OCAK 2018 PERŞEMBE
ben burhaniyeye doğru
giderken öğlene doğru ayşe kızım aradı ve evin elektriklerinin
kesildiğini, bunu halletmemi söyledi. Yolda olduğumu ve akşama
doğru geleceğimi söyledim ve hava karardıktan sonra ve vardığımda
yemek yiyorlardı. Alet edevatı alırken ayşe bana elleriyle
hazırladığı doğum günü hediyemi verdi. Şimdilik onda
kalmasını ve işim bitinceye kadar korumasını istedim. Elektrik
problemini çözdükten sonra eve girdim. Ayşenin benim için
hazırlamış olduğu küçük bir mektup şeklindeki hediyeyi aldım.
İçinde yazanları okudum ve onu cüzdanıma koyup hep saklayacağımı
söyledim. Tüm gece ayşeyle epey oynadık, eğleştik. Ayşe gayet
neşeli... gece yeni yatak ve ranzanın olduğu odada yatmamızı
istedi. Kendisi, abisinin yeri olan ranzanın üstünde yatmak
istedi. Ben de çekmece yatakta yatacakmışım. Nitekim, ayşe ve
ben yattık. Ayşe hemen uyudu.
Notlar
ayşe patates
kızartmasını nutellaya bandırıp yiyor. Ablasının kaşarın
üstüne nutella sürmesi gibi aynı...
yumuşak g'nin istediği
her harf yerine geçtiğini sanıyor. Nasıl telaffuz edildiğini
öğretmek için epey uğraştım ama içinde Ğ olan kelimeleri
okurken zorlanıyor.
Okuldan dönerken yolda
beni dövdü. Pata küte girişti. Sebeb te, doğum gününün yakın
olmadığını, daha çok zaman olduğunu söylemem... onu üzmüşüm
ve yalan söylemişim.
Ders yapmak istemiyor.
Sebebini de söylemiyor. Okula giderken sırtıma alma rüşveti ile
konuşturdum nihayet... Tatil istiyormuş. Halbuki, sömestr tatili
henüz yeni bitti.
2-3 tane A4 kağıdı
alıp ortadan katlamış ve zımbalamış. Kendince bir kitap cildi
hazırlamış. İçine de hem resimli hem de yazılı bir hikaye
koymuş kendi zihninden... kızımın ilk hikaye kitabı... sonuncusu
olacağını da sanmam.. Kendi hazırladığı hikaye kitabı. Ama
konusu biraz cansıkıcı... ailesi olmayan bir çocuk... inşallah
annesiyle babasının halihazırdaki durumunun yansıması değildir.
Bugün canda oyuncakçıdan ayşeye oyuncak beşik aldık. Çok
beğendi.
Okula giderken veya
dönerken, yollarda ve özellikle merdivenlerde koşturuyor. beni de
ellerimden tutarak kendine eşlik ettiriyor. Ben yaşlıyım. Koşamam
dedikçe çok eğleniyor.
Özellikle her
pazartesi geç uyanma uyanmak istiyor. okula gitmek istemiyor.
Sanırım şimdiden pazartesi sendromu yaşıyor. Tatil sonraları
hep problemli... geçenlerde okuldan dönerken burnunun acıdığını
söyledi. Nitekim, ertesi gün de okula gitmedi. Biraz kırıklık
var üzerinde... Okulda canını sıkan Bir şey varmış. Israr
etmeme rağmen söylemedi. Sonraki günlerde biraz daha deştim.
okulda can sıkan şeyin arkadaşlarından kaynaklandığını
öğrendim. Konunun yalanla ilgili olduğunu da öğrendim ama detay
vermedi.
Okula giderken
beslenmesi için tost yapıp onu kuzucuk halinde beslenme çantasına
koyuyorum. Ayşe de tostu çok sevdi. Ben de Beyaz peynir koyduğumu
itiraf ediverdim. Ayrıca, yıllardır beğene beğene yediği baba
yapımı sahanda yumurtada da beyaz peynir olduğunu söyledim. Bana
bakışı inanılmazdı. Hem kızgın, hem memnun... mahçup bir
kızgınlık ile saklanmaya çalışılan bir memnuniyet arası bir
bakış...
gece misafirliğe gelen
arabayataklı fatmanın resmini yaparken yüzündeki beni bile çizdi.
Ayrıntılara çok dikkat ediyor. Herkesi, tek tek çizdi.
21 OCAK 2018 PAZAR
sabah yatak odasında
sesi geldiğini duyduğumda odaya gidip sürünerek gizlice yatağa
yaklaşmayı ve ayşeyi korkutmayı planladım ama beni farketmiş. O
beni korkuttu. Annesi pişi yaparken yağı yere ve biraz da kendi
üzerine dökünce, ve bunun için bile gene beni suçlayınca evi tekrar terkettim.
20 OCAK 2018 CUMARTESİ
başsağlığına,
misafir geleceği için ikindiye doğru eve gittim. Annesi, tavşan
modunda şirinlik yaptığında ayşe öyle mutlu oldu ve öyle
umutla baktı ki içim parçalandı. Bana sıkı sıkı sarılıyor.
Normal sarılma değil... kuvvet uygulayarak kavrıyor. Gitmemi
istemediği çok belli... ben de kaldım. Bol bol boğuştuk. Ben
ayşenin göbeğini yanağını yemeye çalıştım. O da engel
olmaya çalıştı. Ama ben durduğum zaman yanıma gelip göbeğini
açıyor. Epey oynaştık. Epey eğlendik. Öğretmenin talimatıyla
günlük tutmaya başladı. Ben de “madem günlük tutuyorsun,
blogunu sana devredeyim.” Dedim. Ne kabul ne reddetti. Ayşeyle
satranç oynadık. Ben şahı yedikten sonra bile oynamaya devam
etti. Dama mantığıyla oynuyor. Tüm taşları bitirmeye çalışıyor.
Taşlarına 2-3 hamleyi üstüste yaptırıp taşlarımı yiyerek
beni yendi.
Bu resimler de Ayşenin tuttuğu sömest günlüğünün sayfaları...
Bu resimler de Ayşenin tuttuğu sömest günlüğünün sayfaları...
19 OCAK 2018 CUMA
bugün karne günü...
birkaç gündür söyleyip duruyor zaten... beklenen gün geldi
çattı... sabah kendi uyandı. Maşa bitmişti. Ne yemek istediğine
epey bir süre karar veremedi. Sonra tavada yumurtaya karar kıldı.
Her zamanki gibi peynirli yaptım yumurtayı... ayşe de her zamanki
gibi peynirli olduğunu farketmedi. Öğlene doğru evden çıktık.
Çanta manta yok. Hatta okul forması da yok. Erken çıktığımız
için yürüyerek gittik. Koşa oynaya gitti. Hiç omuz falan
istemedi. Ama benim de karn verilişind yanında olmamı istedi.
Akşam 4 te... ecrinle bıraktım sınıfta...
akşamüzerine doğru
karne dağıtım töreni için sınıfa çıktığımda tam bir
curcuna vardı. Kadınlar, çocuklar, kekler, börekler,dolmalar...
ama ayşenin hiç keyfi yerinde değil.. sebep: herkes cicilerini
giymişken ayşe sıradan bir elbiseyle... annesi süslü kıyafetini
getirmeyi mi unutmuş ne, öyle Bir şey olmuş. Ayşe tüm karne
töreni boyunca somurtup oturdu. Ancak sonlara doğru neşesi yerine
geldi. O kadar keyfi kaçıktı ki; okudan sonra dışarıda yemek
teklifimi bile değerlendirmeye almadı. Sonra annesiyle ve diğer
velilerle bir kafeye gitmişler galiba...
18 OCAK 2018 PERŞEMBE
sabah erkenden eve gidip
kucakladığım gibi salona götürdüm. Uyandı ve maşayı
seyretti. Yastık mısır gevreği yedi. Öğln tramvaya binip okula
gittik. Gene kantinden tost ve meyve suyu aldım ayşeye...
17 OCAK 2018 ÇARŞAMBA
sabah eve gidip
erkenden uyandırdım ama gene de maşa'ya yetişemedik. Yastık
şeklindeki mısır gevreğinden verdim. Her zamanki gibi okul
saatini sorup durdu. Tramvay durağına gittik. Bana hep tramvayın
gelmesine ne kadar olduğunu soruyor. Ben de 5 dakika yani 300'e
kadar sayınca gelecek diyorum. Bugün 300'e kadar saydım hakkaten
de... 370'de tramvay geldi. Tramvay gelene kadar elimden tutup
daireler çizdi. Bni de döndürdü. Beslenme için börek istiyordu.
Fırından börek aldık. Ayşeye aldırdım. Para üstünü bıraktı
saftirik...
birkaç gündür
beslenmesini dışardan tedarik ediyoruz. Kantine önceden para
ödüyorum. Ayşe de tost ya da dürüm alıyor sonradan. Tramvayda
ayşeden yer isteyenlerle tartışma yaşamaya devam ediyoruz. Dün
akşam kadının birine edepsizlik edip yer isteyemeyeceğini, bizim
durumu değerlendirip gereğini yapabileceğimizi söyledim. Kadın
azgın bir edepsiz çıktı.
Bu arada; haftasonu
ayşeyi neredeyse hiç görmedim. Ama cumartesi gecesi misafir
geldiği için evde sabahlamak zorunda kaldım. Ama ayşeyle pek
ilgilenemedim.
12 OCAK 2018 CUMA
sabah erkenden
uyandırdım maşa seyredebilsin diye... uyanırken mızırdandı ama
kucağa alınıp maşa seyretmeye gittik salona. Kanepeye yattı. Bir
kase mısır gevreği yedi. Hatta ikinci kaseyi de istedi. Okula geç
kalma konusundaki mızırdanmaları eşliğinde öğlen ettik.
Giyinip okul yoluna koyulduk. Tramvaya binmek alışkanlık oldu.
Okulda gene tost parasını peşin ödedim. Kızım teneffüste gidip
alacak.
11 OCAK 2018 PERŞEMBE
öğlene doğru eve
gidip ayşeyi alıp okula götürdüm. Beslenmesi yoktu. Kantine tost
parasını peşin vedim. Kızım sonradan gidip tostunu almış ve
yemiş. Akşam, incirliye geldi annesiyle. Babannesi evde yok diye
annesi kapıdan geri döndürdü çocuğu... ancak yanağını
okşayabildim.
10 OCAK 2018 ÇARŞAMBA
sabah erkenden uyandı
ve “maşa” dedi. Daha çok erken... yarım saat sonra başladı.
Bir yandan da “okul” diyor, saati gösterip... geç kalma
endişesi baki... nitekim erkenden giyindi. Resimler çizdi. Okulu
çizmiş. Aynen resmetmiş. Ama bir de kaydırak eklemiş. “Ama
kaydırak yok” deyince, “ben koymak istedim” diyor.
9 OCAK 2018 SALI
sabah yanına uzanıp
saçını falan okşamama rağmen uyanmadı. Çok geç uyandı. 11.30
gibi... yatakta biraz oynaştık. Gece nerde olduğumu hiç sormadı.
Okula tramvayla gittik. Her zamanki okula geç kalma endişesi ve
tribi yaşandı gene... yolda ben onu kandırıp kulağını ısırmaya
uğraşıyordum. Sonra, “aaaa kuşlara bak” deyip benim dikkatimi
dağıttı ve o benim yanağımı sıkıştırdı. Meğer o beni
kandırmış. Vay uyanık... inişte abisiyle gülayı gördük.
Onlara sarıldı. Sorunsuzca okula girdi.
2018 İLK HAFTA
Tüm bu haftayı hasta
ve yatakta geçirdiğim için Ayşe ile ilgili pek bir şey
yazamayacağım. Ablası geldi sömestr tatili için. Annesiyle
gezmeye çıktı birkaç kere... hanburger falan aldılar. Ayşeye
sürekli birşeyler okutturdular. Öyle ki; çacuğun canı sıkılacak
diye korkuyorum. Çocuk okuyor. Her gördüğü duyduğu kelimeyi
okuyor ama annesi zebellah gibi tepesine dikilip sürekli kitaplar
okutuyor. Çocukcağız erkenden uyumaya başladı bıktığı
için... Annesiyle babasının çok şiddetli kavgalarına şahit
oldu. Ardından barışıp öpüşmelerine... çocuk belki de ilk kez
öpüştüğümüzü gördü. Çok sevindi. Geçen tv'de öpüşme
gördüğünde suç ve polisten bahsetmişti. Ne hazin. Ertesi sabah
bizi yatağa yanyana yatırıp birbirimize sarılmamızı sağladı.
Gülerek bizi seyretti. Ertesi gün annesiyle babasının ayrılacak
olması çocuğu şok edecektir. En çok ayşe için içim yanıyor.
Yazık... bilse, bu evliliği bu zamana kadar kendisinin ayakta
tuttuğunu... inşallah kendini suçlamaz. Kızıma nasıl
anlatacağımı bilmiyorum, hatta anlatıp anlatmam gerektiğini bile
bilmiyorum. Sağlam dur kızım... sen harikasın... ve bunları hiç
haketmedin. Özür dilerim.
Akşam okuldan alma işi
bana düştü. Gündüz de uğramıştım. Sınıflarına gittim.
Beslenme saatiydi. Bana matematik sordular. 4X5 kaç eder ile
başladılar. 1000X1000 kaç eder ile devam ettiler. Akşam
tramvayla eve döndük. Kadının biri gelip ayşeyi kaldırmaya
yeltendi. Ayşe gönülsüzce kalkma hareketi yaptı. Ben de “hayır”
dedim. Ayşe oturdu. Kadın, “kart bastı mı?” diye sordu.
“evet” dedim. Mosmor bir suratla ayrıldı. Bunu epeydir yapmak
istiyordum. İyi denk geldi. Hayır demek konulu bir örneğe ihtiyaç
vardı. Bir durak sonra yaşlı bir teyzecik bindi. Öbürü gibi
çirkef olmadığından kızımı kucağıma alıp ona yer verdik.
Üstüste iki iyi örnek harika oldu. Eve bıraktım.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)























































