Bu haftasonu yazacak pek birşey yok. Ben Cumartesdi tüm gün uyuduğum için Ayşeyi göremedim. Akşam üzeri iftara dedesiyle babannesi geldi. Onları gördüğüne pek memnun oldu. O kadar memnun oldu ki, gece onlarla birlikte gitti ve orada kaldı. Yeni aldığımız arabasını da götürdü. Pazar günü öğleden sonra döndü. Bütün oyuncaklarını toparlamış. Mutfak seti, Oyuncak bilgisayar vs.. hepsini getirdi. Geldikten sonra uyudu. Akşama doğru uyandı. Ben salondaydım. Ağlama sesleri kulağıma geliyordu. Uyanmış, kimseyi yanına yaklaştırmıyor. Beni çağırdılar. Hemen kucağına aldım. Başını gömdü göğsüme.. Uyuyacakmısın daha dedim. Kafa salladı. Ayağıma koyup sallamaya başladım. Parmağını ağzına sokup ağzını aralayarak malum şeyi istedi. Ben de Ayşe ayağımda sallandığından Sevgiye seslendim su getirsin diye... Biberon geldi. Annesi ve benim, su demesi konusunda istekte bulunmamızla birlikte bizimki şimdiye kadar görülmemiş şiddette tepki gösterdi. Dudaklarımı ileri doğru uzatıp "ssssuuuu" sesi çıkarmamla beraber bağırıp tepinmeye başladı. Hakkaten sinirlendiği çok belli oluyordu. Her zamanki gibi değil. Öfkelendiği aşikar... Biberonu fırlattı. kendi de ayağımdan kalktı bi hışımla.. koridorda kendini yerlere atarak ağladı, bağırdı. Giderken de kollarını Pepee küsmesi şeklinde kavuşturması yok mu... Neyse sakinleşti bir müddet sonra.. Malum şeyin adını kullanmadık bir süre... Tek başına yemek yiyor.. Yemek sırasında ablası el öpmeyi öğretmiş. Aslında önümüz bayram ya, birkaç zamandır öğretmeye çalışıyorlardı. Öğrenmiş ama ters... Önce alnına götürüyor sonra dudaklarına :) Olsun.. Çok tatlı. :) Benim elimi öptü... Ben de yanağını okşadım.
Biz yemek yerken o, sehpanın üzerien laptopu koymuş, pepee seyrediyordu. özellikle pepeenin yıkanma bölümünü istedi. Ardından da tavuklu bölümünü...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder