23 TEMMUZ 2013 SALI

Gece geç yattığından ve bowling toplarını kaldırmaktan çok yorrulduğu için öğlen saati uyandı. Gerçi sabah sabah 5 te uyanıp, kumda oynama hareketini yapmış ama...
Bu sefer uyanınca annesinin kucağına gitti doğrudan birkaç haftadır yaptığının aksine.. Hep bana gelirdi. Üstelik diğerlerini reddederek. Çişini de yapmak için beni göstermedi. Annesi başında durdu.Hayret! Ona da annesini karıştırtmazdı. Parmağıyla beni gösterip sen yaptır derdi. Buzdolabından yumurta aldı. Peynirli yumurta yaptık. Masaya koydum. tutturdu sehpada yiyecem diye.. ben de kabul etmedim. Kızdı, küstü masaya gelmedi. vıyaklamaya başladı. Ben de pes etmedim ve masaya gelmesini istedim. Gelmedi. Biz masadan kalktıktan sonra gitti, masadaki yumurta ve pideyi tepsisiyle beraber sehpaya taşıdı. Sehpanın üzerinde bile benim yedirmem için ısrar etti. Ben de ısrarla reddettim. Masada yiyelim dedim. O da ısrar etti. O zaman sehpada annen yedirsin dedim. gene viyaklamaya başladı ama o kadar aç ki, en sonunda sehpada annesinin yedirmesine razı oldu. Bu maç berabere bitti sayılır :)

İkindi vakti eve geldiğimde kapıda eliyle kum alma hareketiyle karşıladı beni. Akşam götürecem dedim ya... Çok bitkin olmama rağmen hazırlandık çıktık.. Elmasbahçelerdeki büyük parka gittik. Orada çok kum var diye.. Ama kaydırakları görünce önce onlara koştu. Sonra kumla oynamaya başladı.

Çeşmeden su doldurduk ve kuma döküp ıslattık. (pet şişe bulacam diye göbeğim çatladı) Kovayla kule yaptık. Salıncakta sallandı. Kaydırağın üst katlarına  çıkmak istedi ama yarı yolda geri dönüyor. Ben de biraz zorla yukarı çıkardım. Bu sefer de kaymıyor. ben de yukarı çıktım. Onu kapalı kaydıraktan istememesine rağmen kaydırdım. Bir daha kaydırağa yaklaşmadı. Uykusu geldiği için kumla oynamaktan erken gelebildik. Yolda gene kucak istedi. gelirken de istemişti. Geçen günkü, sadece merdivenlerde kucak sözünü hatırlattım. Yürüdü. Aksi takdirde eve döneriz de dedim. o da etkili olmuş olabilir. Ablası ayağında uyuttu. İftara doğru uyandı. Sokak kapısını aralık bırakmışım, kapatıp hatamızı suratımıza vurdu. Akşam yemeğinde kuşbaşı etten yapılmış bi yemek vardı. Sadece etlerini yedi. annesinin tabağındaki etleri de çaldı. Annesi Ayşe etlerin hepsini çalamadan bir tane yeyince kıyameti kopardı. Çatalı falan yere fırlattı. Zırladı durdu. Sonra Sevgi tabağına biraz daha et yemeği koydu. Bizimki ağlarken birden atılıp bir tane et çalıp tabağına atıverdi. Sevgide kahkahayı koyveriverdi. Bunu bloga mutlaka yaz dedi. Ağlamak bitti. Sonra da benim tabağımdaki etlere dadandı. Yemekten sonra abisiyle kovalamaca oynuyor. her zamanki gibi kahkahalar eşliğinde.
Daha sona ise, ruh hali tamamen terse döndü. bağırıp tepiniyor. sebebi bilmiyorum. zaten önemi de yok. deliler gibi bağırıp zıplıyor sinirden..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder