Bugün tüm gün Ayşeye ben bakacam. Sabah uyandı ama her zaman yaptığımız gibi hemen çişini yapmadı. Kucağıma oturmak istedi ve başını omuzuma yaslayarak bir müddet öyle kaldı. Sonra başımı göğsüme yasladı, sonra iyicene kaykıldı ve bacaklarıma yattı. 10-15 dakika öyle durdu. Ardından çişini yaptı. Kahvaltı etme konusunda bu sabah pek hevessizdi. Sıcaktan mı nedir pek iştahı kalmadı sanki. Gene parmağını ağzına sokarak "su" istediğini anlattı ama bu sefer bi tuhaflık vardı. Bu hareketi yaparken gözlerinde endişe vardı. sanki "ya anlamazsa" der gibi bakıyordu. Ben de anlamazdan gelip "ne istiyorsun kızım" deyince gözlerindeki endişe daha da derinleşti. Suyu verdim. İçti. Ardından çok az nutellalı ekmek yedi. Çizgifilm açtım. TV seyretti. Oyuncaklarıyla oynadı. Ben bilgisayarda birşeyler yazarken tuşlara basıp o da yazı (!) yazdı. Bu eylemden çok hoşlandı. Gülüp durdu. Sonra öğleye doğru canı yumurta istedi. Yedi. Uyutayım dedim. Bende uyumadı. Ablası ayağında sallayınca uyudu. Birkaç saat uyudu. Uyanınca parmağıyla saçını ama kafasının tepesini gösterdi. Bu son birkaç günden beri banyoya girmek istiyorum anlamına geliyor. Küvetine su doldurduk. Belki de 1 saate yakın sudaydı.
Banyonun ardından beraber Şaypaya gittik. Merdivenlerde basamaklardan iki ayağıyla birden atlıyor. Bunu yeni öğrendi. Eskiden tek ayağıyla atlardı. Bir de merdiven demirine tutunup kendini savurdu abisinin yaptığı gibi. Otomobilin bagajından bebek arabasını aldık. Arabasına kuruldu. Şaypada kendine meyveli süt vs. aldı. Dönüşte poşetleri ve bebk arabasını apartman kapısına koydum. "Bunlara göz kulak ol, sakın ayrılma" dedim. Otomobili evin önüne parkettim. O da eşyalarımızın başında durdu. Parkettikten sonra bebek arabasını getir kızım dedim. Hızla itleyerek gönderdi.Anahtarı ona verdim.Apartmanın sokak kapısını kendi başına açtı. Adeta büyük bi insan gibi anahtarı kilide soktu ve çevirdi. Zaten el becerisinin yüksek olduğu daha ilk aylardan belliydi. Eve çıktık. Yattı, uyayacak herhalde.
Uyumadı ama uyumadığı için huysuzluk tavan yaptı. Yemek masasında zırlayıp duruyor. Çorbaya dökmek için rendelenmiş kaşarları önüne çekti. Kimseye vermiyor. Annesi kızdı. Ağlayıp duruyor. Benim kucağıma geldi nihayet. Biraz fırında makarna yedirdim. Artık sustu. Yemekten sonra bilgisayarda "Twinkle" seyretti. Daha doğrusu annesi "twinkle" seyretmek istiyor diye bana getirdi. Bunu anlatmayı nasıl başardı bilmiyorum. Belki de annesi uydurmuştur. Bi videoda Fil saate tırmanınca şiddetli tepki veriyor.
Günü ayağımda sallanarak noktaladı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder