öğlene kadar
evdeydik. Televizyon seyrederken, birden benden resim tahtası
istedi. Ne olduğunu anlayamadım. Televizyonda tekrar çıkınca
anladım. Tual istiyor. Okula tramvayla gitmeyi tercih etti.
Durağının karşısındaki oto kiralama yazısını okudu
kendiliğinden... okuma işi halloldu sayılır. Suratı asık...
biraz deştim. Söylemek istemedi. Sakladığı şeyin beni,
üzeceğini mi, sevindireceğini mi, şaşırtacağını mı yoksa
kızdıracağını mı sordum. Kızdıracak dedi. Kızmayacağıma
söz verdim. Okula gitmek istemiyormuş. Durumu öğretmene aktardım.
İlgileneceğini söyledi. Ayşe ise geçen sefer olduğu gibi
belinayın yardımıyla okula girdi. Akşam okula biraz geç kaldım.
Pazardan muz istedi. Aldık hatta ona satın aldırdım. Ben
karışmadım hiç... tramvayı kaçırdık. Erken gitti. Yağmur
yağıyor. Islandık. Üşüdük. Taksi bulamadık. En sonunda bir
tane denk geldi de babanneye gidebildik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder