18 OCAK 2014 CUMARTESİ

bugün çok nazlı ve çok kaprisliydi. baba onu eleştirince veya hafiften kaşlarını çatınca bile ağlayarak arka odaya teselli bulmaya koştu. gene TV de sürekli oyuncak hikayesi açıktı. arada başka program açtığımızda arıza çıkardı hep... olmaz bitti. dediğimde ağladı zırladı... öğlenleyin annesiyle gezmeye gittiler. akşam döndüklerinde zırıl zırıl ağlıyordu. acayip derecede huysuzdu. tüm akşam bu huysuzluğu sürdü. annesini terminale bırakmaya beraber gittik. arabada uyudu kaldı. anneyi yolcu ettikten sonra eve dönüşte kucağa alınca hemen uyandı. bir daha da uyumadı. hatta gece 12 yi geçtiğinde hala uyumamıştı. çadır yaptırdı abisine kendisi için... bütün oyuncaklarını içine doldurdu gene... yatak hazırladık içine.. yatıyor ama uyumuyor. kalkıyor gene... kızdım da öyle uyudu. içini çeke çeke ağlayarak uyudu ama önce ben kızdım diye ablasının yanına koştu. biraz sonra ondan da yüz bulamamış olacak ki bana geldi mahsun ve mazlum... kucağıma yattı. kafasını göğsüme bastırdı. yattı. ben de saçını okşayıp güzel sözler söyledim. sakinleşti. ayağıma koyup salladım. uyudu. bu arada, akşam yemeğini de gece 12 e doğru yedi. 2-3  tane nutellalı kuzucuk... başka bir şey yediremedim. bir de, biberondaki sütü cezveye ve yumurtalığa doldurup durdu oyun olarak dünden beri... bayağı bir sütü ziyan etti. sehpanın üzerine dökülen sütlerde cabası... ama bir konuda hakkını yememek lazım.. yumurtalık sütle doluyken ve ancak dudak payı kadar boşluk varken, ona tekrar süt ekledi ve taşırmadı... nasıl bie el becerisidir anlamadım... düğmelerini bile kendi ilikliyor... doğduğundan beri el becerisi çok yüksek... sanırım ömürboyu bu özelliği taşıyacak... ve son olarak, evde krallığını ilan etti. herşey ve herkes onun istediği gibi olacak. yoksa arıza çıkıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder