günler rutin... sabah ayşeyi okula bırak, öğlenleyin al... günün kalanını evde geçir. bazen, işim olduğunda annesi alıyor ve öğleden sonrayı karakolda geçiriyor. hava iyiyse, okul çıkışı okul parkında 10-15 dakika oynuyoruz mutlaka... ayşe kaydıraklarla oynuyor. o kaçıyor ben de peşinden koşup onu yakalamaya çalışıyorum. "hakala hakal" diye bağırıp bağırıp koşuyor. dün kaydırağa ip merdivenden tırmanırken v benden de kaçarken. kıçüstü yere düştü. yaklaşık 1 metreden.. neyseki birşey olmadı. biraz ağladı sadece... sonra oyuna devam etti.
bugün ise, arabanın arka kapısı açık kalmış, ayşe kapıyı açıp kendi inmişti. bu sefer açmaya çalışırken, ben diğer kapıyı açıp indirmiştim. o sırada açılmış ama örtük kalmış olmalı... araba hareket halindeyken kapı aniden açılmış. neyseki ara sokakta ve yavaştık. ayşe hemen uyardı. durup kapaıyı kapatmak için indim. o sirada ayşe kapıyı kapatıp hemen kilide basmış. kapı iyi kapanmamış olmasına rağmen açılması imkansız. kilit var. akıllı kızım, tehlikeyi görüp hemen kilide basmış. kilidi ayşeye açtırıp kapıyı güzelce kapattım.
bu işlerin olmasına sebep olan market alışverişinde ise önce 1 şey istedi aldı. sonra ikinci birşey alabilir miyim diy sordu. bir defaya mahsus izin verdim. aldı. başka zaman 2 tane olmaz ama dedim. cevap hazırdı. olmayacak ki zaten...
bu kıza yeni isim takmamız gerekecek... BAYAN ZATEN... veya ZATEN HANIM...
GUGA dan sonra bu da uyar...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder